Esas No: 2021/35394
Karar No: 2022/18682
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/35394 Esas 2022/18682 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, bir özel belgede sahtecilik suçuna beraat hükümlerinin verilmesi ve nitelikli dolandırıcılık suçuna beraat hükümlerinin verilmesiyle ilgilidir. Özel belgede sahtecilik suçunda, sanıkların sorgusunun yapıldığı tarihten temyiz inceleme tarihine kadar olan olağan dava zamanaşımı nedeniyle kamu davalarının düşürülmesine karar verilmiştir. Nitelikli dolandırıcılık suçunda ise sübutu halinde eylem olduğu sabit olan güveni kötüye kullanma suçunun oluşup oluşmadığı tartışılmadan eksik araştırma sonrası beraat hükümleri verildiği belirtilerek, hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, özel belgede sahtecilik suçu için 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesi, nitelikli dolandırıcılık suçu için TCK’nin 155/2 ve 43/1 maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, Nitelikli dolandırıcılık
...
...
1- Özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyizlerin incelenmesi;
Sanıklara yüklenen özel belgede sahtecilik suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanıkların sorgusunun yapıldığı 06.11.2009 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekili ile Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyizlerin incelenmesi;
... avukat olarak çalışan katılan ...'in yanında sanık ...'ın sekreter, diğer sanık ...'in ise stajyer avukat olarak çalıştığı, katılan ...'in Finansbank ile kredi kartı borcunu ödemeyen borçlular aleyhine icra takibi başlatmak hususunda sözleşme imzaladığı, bankaca katılana yaptığı takiplerde borçluların ödemesi gereken faizden bankadan onay almadan %50 indirim yapma yetkisinin verildiği, katılanın ...adına bir çok borçlu aleyhine faiz indirimi yapılmadan tüm ana para ve faiz borçlarını da içerir şekilde icra takibine başlayıp ödeme emri gönderdiği, ödeme emrinin tebliğinden sonra sanıklar ...,... ' ın borçluları arayarak onlara ödeme emrindeki borç miktarını veya faizini kendilerine ödemelerini istedikleri borçluların büroya bu şekilde çağrılmalarından sonra ödeme emrinde faiz indirimi yapılmamış miktarın yazılı olmasından da istifade etmek suretiyle borçlulardan ödeme emrinde belirtilen miktardan daha çok parayı elden tahsil ederek ibraname düzenleyip borçlulara verdikleri daha sonra bankanın katılan avukata yetki verdiği % 50 faiz indirimi uygulanmış şekilde bankaya eksik para yatırdıkları iddia olunan olayda; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, ...,... ’ın tanık olarak dinlenmesi toplanan delillerin sonucuna göre katılan ile sanıklar arasında hizmet ilişkisinin bulunması nedeniyle sanıkların eylemlerinin sübutu halinde TCK'nin 155/2 ve 43/1 maddelerinde tanımlanan zincirleme biçimde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluşup oluşmadığı da karar yerinde tartışılarak hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ile hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08.11.2022 tarihinde özel belgede sahtecilik suçu yönünden oy birliği, nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden Yargıtay Üyesi ...’ın karşı oyuyla oy çokluğu ile karar verildi.
Üye (K.O.)
KARŞI OY
... avukat olarak çalışan katılan ...'in yanında sanık ...'ın sekreter, diğer sanık ...'in ise stajyer avukat olarak çalıştığı, katılan ...'in Finansbank ile kredi kartı borcunu ödemeyen borçlular aleyhine icra takibi başlatmak hususunda sözleşme imzaladığı, bankaca katılana yaptığı takiplerde borçluların ödemesi gereken faizden bankadan onay almadan %50 indirim yapma yetkisinin verildiği, katılanın ...adına bir çok borçlu aleyhine faiz indirimi yapılmadan tüm ana para ve faiz borçlarını da içerir şekilde icra takibine başlayıp ödeme emri gönderdiği, ödeme emrinin tebliğinden sonra sanıklar ...,...' ın borçluları arayarak onlara ödeme emrindeki borç miktarını veya faizini kendilerine ödemelerini istedikleri borçluların büroya bu şekilde çağrılmalarından sonra ödeme emrinde faiz indirimi yapılmamış miktarın yazılı olmasından da istifade etmek suretiyle borçlulardan ödeme emrinde belirtilen miktardan daha çok parayı elden tahsil ederek ibraname düzenleyip borçlulara verdikleri daha sonra bankanın katılan avukata yetki verdiği % 50 faiz indirimi uygulanmış şekilde bankaya eksik para yatırdıkları iddia olunan olayda; mağdurların soruşturma ve kovuşturma aşamasında sabit olan beyanlarında, sanıklar tarafından mağdurlardan borcun tahsili için fazla para alındığı daha sonra sanıkların suça konu eylemlerinin ortaya çıkmasından sonra sanıklar tarafından fazla alınan miktarların mağdurlara teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; sanıkların katılan ...’e yönelik TCK’nın 155/2 maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri sabit olduğundan sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluğun eksik araştırma gerekçesiyle bozma isteyen görüşüne katılmıyorum.
... YARGITAY ÜYESİ