19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17681 Karar No: 2018/2630 Karar Tarihi: 10.05.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17681 Esas 2018/2630 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı tarafından gönderilecek olan mallar için yatırdığı 100.000 USD'nin iade edilmemesi sebebiyle dava açmıştır. Mahkeme, davacının ödediği rakamın dava dışı birisiyle yapılan bir ticari ilişkide ortaya çıkan borca mahsup edilmesi iddiasının ispat edilemediğine karar vererek, davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmetmiştir. Ancak, bu kararın yanlış olduğu ve icra inkar tazminatının hesaplanırken takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilerek, kararın bu yönden bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri: icra inkar tazminatı hesaplama yöntemi (CMK md. 253, İİK md. 97).
19. Hukuk Dairesi 2016/17681 E. , 2018/2630 K.
"İçtihat Metni"
...... Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının, davalı tarafından gönderilecek mallar karşılığında davalının hesabına 05/12/2013 tarihinde "mal karşılığı" açıklaması ile 100.000.- USD yatırdığını, davalının malları göndermemesi ve parayı da iade etmemesi üzerine 100.000.- USD"nin tahsili için ..... İcra Müdürlüğü’nün 2014/4222 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe, davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı şirket ile dava dış..... arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, takip konusu dekonttaki davacı şirket tarafından yapılan ödemenin dava dışı ....ile davacı şirket ortakları arasındaki akrabalık bağına istinaden ve iyiniyet çerçevesinde kabul edilerek, davalı şirket ile dava dışı ........ arasındaki ticari ilişkiden doğan borca mahsup edildiğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davacının, davalıdan satın alacağı mallar karşılığında 100.000.-USD’yi davalı şirketin hesabına banka aracılığıyla açıklamalı havale ile gönderdiği, ancak mallar davacıya teslim edilmediği gibi ödenen paranın da iade edilmediği, davacı tarafından gönderilen bu meblağın, dava dışı .......’nin borcuna mahsup edilmek üzere gönderildiği şeklindeki davalı savunmasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 100.000.-USD asıl alacak, 57,53.-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 100.057,53.-USD alacak yönünden davalının itirazının iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın icra takip tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren devlet bankalarının bir yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı olan %3 faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/05/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
.....
Mahkemece icra inkar tazminatına USD üzerinden hükmedilmiştir. Takip döviz cinsinden olsa bile, icra inkar tazminatı hükmedilen döviz alacağının takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden hesaplanır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan re"sen bozma sebebi yapılmalıdır. Bu itibarla yerel mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekirken onanmasını doğru bulmadığımızdan saygıdeğer çoğunluğun kararına muhalifiz. 10.05.2018