Esas No: 2019/3738
Karar No: 2022/18609
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3738 Esas 2022/18609 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan yargılanmıştır. Savunmasında, nakliye komisyonculuğu yaptıklarını, kamyonculardan aldıkları faturaları vergiden kaçınmak için kullandıklarını iddia etmiştir. Vergi tekniği raporunda da sanığın nakliye faaliyeti haricinde demir ve çimento içeriğinde sahte fatura düzenlediği belirtilmiştir. Dava daha önce beraat kararı verilen diğer dosyalarla bağlantılı olduğundan birleştirilerek yeniden değerlendirilmesi istenmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda 7394 sayılı kanunun değiştirdiği 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesine göre lehe kanunun tespiti yapılarak yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 7394 Sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
...
Temyize konu dosya ile Dairemizin 2019/2692 ve 2019/4945 Esas sayılı dosyaları ile arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle dosyaların birlikte yapılan incelemesinde;
Sanık hakkında “2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davalarında; sanığın savunmasında, nakliye komisyonculuğu yaptığını, fabrikalarla yaptıkları anlaşmalar karşılığında Türkiye’nin her yerine kamyon gönderdiklerini, kamyonculara paralarını peşin ödediklerini, gider karşılığı kamyonculardan fatura aldıklarını çünkü kendilerinin de fabrikaya fatura kestiklerini, kamyonculardan fatura aldıklarında internete girip kontrol ettiklerini, kamyoncunun maliyeye kayıtlı olan faturayı değil de ikiz faturasını kendilerine kestiğini, bunu vergiden kaçmak için yaptıklarını, bu nedenle olayın kendisinden kaynaklanmadığını beyan etmesi, vergi tekniği raporunda; mükellefin ilgili yıllarda yasal defterlerine ve ilgili dönem beyanlarına dahil ettiği 92 mükellefle ilgili olarak karşıt inceleme talebinde bulunulduğu, 87 mükellef hakkında yapılan karşıt incelemenin sonuçlandırıldığı ve söz konusu faturaların anılan mükellefler tarafından düzenlenmediği, defter, kayıt ve belgelerinde yer almadığı, taklit faturalar olduğu, mükellefin nakliye faaliyetiyle iştigal etmekte olduğunu, emtia alım satımında bulunmadığını beyan etmesine emtia alım satımına ilişkin herhangi bir kaydının mevcut olmamasına rağmen faaliyet alanıyla örtüşmeyen demir ve çimento içeriğinde fatura düzenlediğinin belirtildiği ve alınan bilirkişi raporunda da; mükellefin ilgili yıllarda 86 mükelleften aldığı alış faturalarının sadece 1 adet fatura koçanına ait olduğu bu durumun ticari teammüllere aykırı olduğu, sadece 1 vergi mükellefinden 3 adet fatura koçanını kapsayacak şekilde alış yapıldığı, sanığın kullandığı ve gerçekte basımı yapılan fatura seri numaralarının karşılaştırılmasında sadece 1 mükelleften alınan faturaların örtüştüğü geri kalan 86 adet mükelleften alınan alış faturalarına ait fatura seri numaraları ile gerçekte basılan faturalara ait seri numaralarının örtüşmediğinin belirtildiği, ayrıca sanığın aynı mükellefiyet kaydı dolayısıyla sanık ve mükellefiyet kaydı üzerine olan sanığın eşi ... hakkında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 21.03.2014 tarihli iddianamesi ile 2012 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan Gebze 7. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davalarında Mahkemenin 2014/1105 Esas ve 2015/828 Karar sayılı ilamı ile her iki sanık hakkında beraat kararı verildiği, yine sanık ... ve ... hakkında Gebze Cumhuriyet Başasvcılığının 02.11.2014 tarihli iddianamesi ile 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davalarında Mahkemenin 2014/334 Esas ve 2015/953 Karar sayılı ilamı ile sanık ... için her iki takvim yılından mükerrer dava nedeniyle ret, sanık ... için 2011 takvim yılından beraat, 2012 takvim yılından mükerrer dava nedeniyle ret kararı verildiği, dosyaların Dairemizde temyiz incelemesinde olduğunun anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin ve lehe yasanın uygulanabilmesi bakımından mükerrer dava olup olmadığı ve davalar arasında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilebilmesi için;
1) Her bir takvim yılında düzenlenen fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2) Yukarıda esas ve karar numaraları belirtilen ve aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan dava dosyalarının birleştirilerek, yargılamanın birlikte yürütülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
3) Suçun sübutu halinde ise; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...