3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/13921 Karar No: 2017/12523 Karar Tarihi: 21.09.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/13921 Esas 2017/12523 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/13921 E. , 2017/12523 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden reddine, ... ve ... yönünden kaulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tasarruf ve zilyetliğinde bulunan yulaf bitkisi ekili arazide 2013 Ağustos ayı içerisinde davalılara ait küçükbaş hayvanların otlatılması suretiyle yulaf bitkisine zarar verildiğini, bu olay üzerine ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/24 D.İş sayılı dosyası ile zararının 3.496,92 TL olduğunun tespit edildiğini beyan ederek; zarar bedelinin zarar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar; yulaf ekili olan arazi kısmının 40 dönüm değil 10 dönüm olduğunu, ayrıca davacının mahsulüne zarar veren hayvanların kendi hayvanları olmadığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece; davacının davalı ... hakkındaki sübut bulmayan davasının reddine, diğer davalılar hakkındaki sübut bulan davasının ise kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalılar İbrahim ve Dursun tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Somut olayda davacı, davalılardan Dursun’a ait hayvanların diğer davalılar tarafından otlatılırken yulaf ekili arazisine zarar verdiklerini iddia etmiş, davalılar davacının iddiasını kabul etmemişlerdir. Dosya kapsamından ise taraflar arasında hayvan otlatma kaynaklı husumet olduğu sabit olmakla birlikte davaya konu tespit edilen zarara davalılara ait hayvanların sebep olduğuna dair davacı tarafından somut delil sunulmamış, dinlenen tanıklar da davacının mahsulüne davalılara ait hayvanların zarar verdiğine dair beyanda bulunmamışlardır. Hal böyle olunca mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.