(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2017/7831 E. , 2019/5402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirkette usta gemici olarak mart 2005 te çalışmaya başladığını, bir süre sonra ... ile davalı şirketin aynı çatı altında birleştiğini, ancak şubat 2008 de işten çıkarıldığını, kıdem, ihbar vs. alacakları için bir kağıda imza attırıldığını fakat bugüne kadar alacağını alamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL kıdem tazminatı, 200,00 TL ihbar tazminatı, 500,00 TL fazla mesai ücreti, 200,00 TL haftasonu çalışma ücreti, 200,00 TL resmi tatil çalışma ücreti 200,00 TL yıllık izin ücreti alacağı, 200,00 TL kötüniyet tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00 TL alacağın işten ayrıldığı tarihten geçerli olmak üzere işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla birlikte talep sonucunu kıdem tazminatı yönünden 1998,68 TL’na, ihbar tazminatı yönünden 287,13 TL’na, fazla mesai ücreti yönünden 5.702,59 TL’na, UBGT alacağı yönünden 323,05’na, yıllık izin ücreti alacağı 479,27 TL’na yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu fazla çalışma, yıllık izin ücreti alacağı, UBGT alacağı, hafta tatili ücret alacağı ve kötüniyet tazminatı hakkında kurulan hükmün bozma kapsamı dışında kalarak önceki hükümle birlikte kesinleştiği kabul edilerek 2.285,81 TL tazminatın 700,00 TL’nın dava tarihinden bakiye kalan kısmın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, bozma öncesi kurulan hükümde, davanın kısmen kabulü ile, 1.998,68 TL kıdem tazminatı alacağının aktin fesih tarihi olan 03.03.2008 tarihinden, 287,13 TL ihbar tazminatı alacağının 200 TL’nın dava, 87,13 TL’nın ıslah tarihinden, 500,00 TL fazla çalışma alacağının dava tarihinden, 200,00 TL yıllık izin ücreti alacağının dava tarihinden, 200,00 TL UBGT alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin, hafta tatili alacağı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; “1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, Borçlar Kanununun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet aktinden kaynaklanmakta olup, sözleşmenin haklı olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunun 4.maddesinde yer alan açık hüküm nedeni ile taraflar arasındaki akdi ilişkiye İş Kanunu hükümleri uygulanamayacağından, davacı, İş Kanununda düzenlenmiş olan tazminatları isteyemezse de, taraflar arasında Borçlar Kanununun 313 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir hizmet sözleşmesi söz konusu olduğundan, B.K.nunun 340-345 maddelerine dayanarak makul bir tazminat talebinde bulunabilir. Mahkemece, Borçlar Kanununun 340-345. maddelerinde düzenlenmiş olan tazminat hakkı yönünden bir değerlendirme yapılarak, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, iş kanunu hükümlerine göre kıdem tazminatına da karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, fazla çalışma, yıllık izin ücreti alacağı, UBGT alacağı, hafta tatili ücret alacağı ve kötüniyet tazminatı hakkında kurulan hükmün bozma kapsamı dışında kalarak önceki hükümle birlikte kesinleştiği de kabul edilerek, bilirkişi raporu ile belirlenen 2.285,81 TL tazminata hükmedilmiş, ancak bozma gereği yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince Borçlar Kanunu hükümleri gereğince davacının isteyebileceği alacak kalemleri belirlenerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istekk halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.