14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/692 Karar No: 2014/1798 Karar Tarihi: 11.02.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/692 Esas 2014/1798 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/692 E. , 2014/1798 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Giresun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/03/2011 NUMARASI : 2009/1127-2011/216
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.08.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı N.. G.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili.. ada.. parsel sayılı taşınmazın satışı satışı suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir. Duruşmaya katılan bir kısım davalılar aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini savunmuştur. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı N.. G.. temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde krokide “A” harfi ile gösterilen kargir evin R. oğlu A.. G.."ye, “B” harfi ile gösterilen kargir evin R. oğlu M.. G.."ye, “C” harfi ile gösterilen kargir evin R. oğlu K. G.ye, “D” harfi ile gösterilen kargir evin S.G. ve İ.. G.."ye, “E” ve “F” harfi ile gösterilen kargir evlerin Ş.. B.."e ait olduğuna dair şerh bulunduğu görülmektedir. Satışına karar verilen taşınmaz üzerindeki muhdesatlar yönünden tapuda şerh bulunduğundan muhdesat oranının muhdesat sahibi olan paydaş ya da mirasçılarına, arz değerinin ise tüm paydaşlara tapu ve veraset ilamındaki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında muhdesat durumu nazara alınarak hazırlanan bilirkişi raporunda satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağı gösterilmiştir. Satış bedelinin ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasında bilirkişi raporunun dikkate alınması gerekirken mahkemece hazırlanan bu rapor nazara alınmayarak satış bedelinin veraset ilamlarına göre dağıtılmasına ve binaların aidiyetinin satış memurluğunca tapu kaydında belirtildiği üzere dikkate alınmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, hüküm sonucunda satış bedelinden alınması gereken karar ve ilam harcının ne şekilde kimden tahsil edileceğinin gösterilmemesi de doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.