Esas No: 2022/2127
Karar No: 2022/7286
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2127 Esas 2022/7286 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/2127 E. , 2022/7286 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.10.2018 tarihli ve 2017/30 Esas, 2018/325 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 15.02.2019 tarihli ve 2018/2071 Esas, 2019/221 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, dava konusu fiilin kimin tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin yeterli delil elde edilmeksizin, tanıkları dinlenilmeksizin karar verilmiş olduğu’na ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık ve mağdurun aynı mahallede bulundukları, mağdurun beyanına göre sanığın olay günü gece vakti dükkanında olduğu bir sırada bir başka olaydan dolayı, sanığın ele geçirilemeyen tüfek ile etkili mesafeden bir el ateş ettiği, mağdurun sağ kalça ve sağ kol isabet eden iri saçma taneleri ile yaralandığı (iri saçma tanelerinin tüfek fişeği içinde 9 adet olduğu bunlardan 6 tanesinin mağdura isabet ettiği muhtemel 3 tanesinin ise dağılma nedeniyle isabet etmediğinin değerlendirildiği) akabinde sanığın tüfek ile oradan kaçtığı mağdurun yakını tarafından kovalandığı ancak yakalanamadığı, bu şekilde sanığın etkili mesafeden bir el ateş ile öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşılmıştır.
Olay gün ve saatinde sanığın ele geçirilemeyen tüfek ile bir el ateş ettiği, bu atış sırasında 6 adet iri saçma tanesinin mağdurun sağ kalça ve sağ kol bölgesine isabet ettiği, hayati tehlike geçirdiği uzuv zaafı olmadığı, akabinde sanığın olay yerinden kaçtığı, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 11.05.2018 tarihli ve 4305 no.lu raporuna göre mağdurun bağırsak ve midesinde harabiyet oluştuğu, 14 gün yoğun bakımda kaldığı, böylece darbe yeri olarak iç organların bulunduğu karın bölgesinin hedef alındığı, darbe şiddeti olarak tüfek ile şevrotin tabir edilen nohut büyüklüğündeki saçmalar ile ateş edilmesi, iç organ harebiyeti anlamında bağırsak ve mide yaralanmasına sebebiyet verilmesi, olaydan sonra 14 gün yoğun bakımda kalması karşısında sanığın fiile bağlı olaya çıkan kastının öldürmeye teşebbüs olduğu, her ne kadar olayda bir el atış olduğunun kabulü ve tüfeğin ele geçmemesi karşısında sanığın ateş etme imkânı var iken ateş etmediği, değerlendirilerek öldürmeye teşebbüs olmadığı düşünülebilir ise de, somut olayda tek atışla dahi iç organ harabiyeti olarak mide ve bağırsak yaralanmasının olduğu, dolayısıyla atış yeri ve şiddeti karşısında kastın öldürmeye teşebbüs olduğu, vicdani kanaatine varılmış ve bu şekilde subut kabul edilerek sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işlediği kabul edilmiştir.
2. Sanık savunması, katılan beyanı, tanıklar K.T., F.K. ile B.K.'nin anlatımları dava dosyasında mevcuttur.
3. Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak;
a) Arnavutköy Devlet Hastanesince tanzim olunan, 29.10.2016 tarihli,
"Ateşli silah yaralanması nedeniyle yapılan muayenesinde genel durum orta, şuur açık, koopere, sağ lomber bölgede 2 adet giriş deliği, sağ gluteal bölgede giriş deliği, sağ dirsekle sağ ön kolda 2 adet giriş deliği, acil ameliyata alındığı, hayati tehlikesinin olduğu,"
b) İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan, 20.07.2016 yatış tarihli,
"Genel cerrahi operasyonuna alındığı, batın eksplorasyonunda minimal kanama, transvers kolonda ön yüzde mermi giriş ve çıkış deliği olduğu, transvers kolon minimal tamir edildiği, mezodaki yaralanma onarıldığı, mide ön yüzdeki 1 cm yaralanma primer tamir edildiği, sağ iliak kanata giren kurşun cilt altında bulunarak çıkarıldığı, ikinci kurşun batında serbest halde bulunduğu, yapılan proskopide vertebra düzeyinde gözlendiği, beyin cerrahi konsültasyonu yapıldığı, sağ ön volar yüzde bulunan 2 adet ve proksimal 1/3 ulnar yüzde olan 1 adet kurşun giriş deliğinden kanaması olduğu, sağ ulna ve radiusta parçalı fraktürü olması nedeniyle damar yaralanması ekarte edilemediğinden ileri merkeze multidisipliner yaklaşım amacıyla entübe halde Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği,"
c) Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan 20.07.2016 yatış tarihli,
"Kompartman sendromu düşünülmediği, sağ ön kol ve sol femur boynunda kurşun ve L3-L4 vertebra arasında kanala da uzanan metalik dansite izlendiği, yoğun bakım takibi sonrası operasyonları uygun görüldüğünden sevk edildiği,"
d) İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan 22.07.2016 yatış, 28.07.2016 çıkış tarihli,
"Hemodinami ve dren takibi yapıldığı, takiplerinde vital bulguları olağan seyreden hastanın orali açıldığı, drenleri çekildiği,"
e) İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan 09.08.2016 yatış, 10.08.2016 çıkış tarihli,
"Sağ ön koldaki parçalı kırık plak ve 7 adet vida ile tespit edildiği,"
f) Adli Tıp Kurumu 2 inci İhtisas Kurulunca tanzim olunan 11.05.2019 tarihli, 4305 sayılı,
"Kişinin 04.05.2018 tarihinde Kurulumuzda yapılan muayenesinde; yüz sınırları içerisinde olayla ilgili herhangi bir lezyon saptanmadığı, sağ ön kol iç yan yüzde dirsekten bileğe kadar ve umblikus hizasından pubise doğru uzanan cerrahi skarlar, sağ lomber bölgede 2 adet 1x0,5 cm'lik çevre dokudan kabarık ve açık pembe renkte ateşli silah yaralanması izi, sağ SİAH hizasından 4,5 cm lateralde ve sağ gluteal bölge üst dışa doğru lokalize olan 1,5x0,5 cm'lik ciltten kabarık ve koyu mor renkte ateşli silah yaralanması izleri görüldüğü, NÖROLOJİ muayenesinde kas gücü, tonusu, derin tendon refleksleri, serebellar sistem muayenesi, denge ve yürüyüş, konuşma doğal olduğu, sfinkter kusuru, atrofi ve periferik, motor defisit saptanmadığı, ORTOPEDİ muayenesinde sağ, sol omuz fonksiyonları bilateral doğal, sağ dirsek fleksiyon 120, sol 130, sağ ekstansiyon -5, sol 0, sağ supinasyon 5, sol 90, sağ pronasyon 85, sol 90 derece olduğu, el bileği sağ dorsifleksiyon 50, sol 65, sağ palmar fleksiyon 55, sol 65, sağ radial deviasyon 20, sol 25, sağ ulnar deviasyon 30, sol 35 derece olduğu tespit edildiği,
Dosyaya ekli olarak bulunan CD'nin Kurulumuzca incelenmesinde; 22.07.2016 tarihli tetkiklerde sağ ön kol grafilerinde sağ radius, ulna proksimal diafizinde kırıklar ve deforme metalik cisimler, lomber BT'de L3-L4 diskinde sağ nöral foramen komşuluğunda 1 adet milimetrik deforme metalik cisim ve komşuluğunda milimetrik metalik cisimler, L3 vertebra alt endplatede penetrasyon(kırık), sol femur boynunda 1 adet milimetrik metalik cisim, 29.09.2016 tarihli dirsek grafisinde ulna proksimal diafizinde plak vida ile tespit materyali izlendiğine göre;
Barsak, mide yaralanmasına ve sağ radius, ulna diafiz ile L3 vertebrada alt endplatede penetre açık kırıklarına neden olan ateşli silah yaralanmasının;
i) Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu,
ii) Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı,
iii) Vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi Hafif(1), Orta(2-3) ve Ağır(4-5-6) olarak sınıflandırıldığında, şahısta birden fazla kırık tespit edilmesi nedeniyle kırıkların skorlama yapılarak müştereken, hayat fonksiyonlarını Ağır (5) derecede etkileyecek nitelikte olduğu,"
Görüşlerini içerir adlî muayene raporları dava dosyasında mevcuttur.
4. Sanık hakkında, Lütfiye Nuri Bulat Devlet Hastanesi tarafından tanzim olunan 24.07.2016 tarihli adlî muayene raporunda "Darp cebir yoktur." görüşüne yer verildiği belirlenmiştir.
5. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim olunan, 21.07.2016 tarihli ekspertiz raporunda; "... inceleme konusu gömlek ve pantolondaki birer adet giriş deliklerinin uzak atış sonucu meydana gelen giriş deliği olduğu kanaatine varılmıştır." şeklinde görüş belirtildiği tespit edilmiştir.
6. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim olunan, 25.07.2016 tarihli ekspertiz raporunda; "...tetkik için gönderilen iki adet deforme av fişeği saçmasının 6136 sayılı Yasa'ya göre yasak niteliği haiz olmayan av fişeklerine ait olduğu, mukayeseli inceleme yapılması mümkün olmadığı" şeklinde görüş belirtildiği tespit edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Her ne kadar sanık üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiş ise de tanık K.T. ve katılanın soruşturma aşamasında tespit olunan beyanlarının birbiri ile uyumlu olduğu, her ikisinin de eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğini açık bir şekilde beyan ettikleri, katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak tanzim olunan adlî muayene raporu karşısında sanığın eyleminin sübuta erdiğinin kabulü ile hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 15.02.2019 tarihli ve 2018/2071 Esas, 2019/221 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.09.2022 tarihinde karar verildi.