11. Hukuk Dairesi 2017/3147 E. , 2019/1931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 07/05/2015 gün ve 2012/444 - 2015/264 sayılı kararı bozan Daire"nin 21/03/2017 gün ve 2016/2657 - 2017/1679 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2009 yılında davalı bankadan 60.000 TL ve 20.000 TL tutarında iki ayrı kredi kullandığını, ikamet ettiği Berlin"deki davalı banka şubesinden 60.000 TL’lik kredinin her ay düzenli olarak taksitlerini gönderdiğini, 20.000 TL"lik kredinin taksitlerinin ise, kendisine ait taşınmazın kira bedelleri ile her ay düzenli olarak ödendiğini, ancak, davalı banka tarafından kredi taksitlerinin zamanında ödenmediğinden bahisle icra takibi yapılacağının bildirilmesi üzerine müvekkilinin taşınmazını değerinin altında bir fiyata satıp krediyi tamamen kapattığını, kredinin zamanından önce kapatılmış olmasına rağmen faiz indirimi de yapılmadığını, müvekkilinin gününden de önce kredi tutarını ..."daki banka aracılığıyla göndermiş olmasına rağmen paranın hesaba gecikmeli olarak işlendiğini öğrendiğini, davalının müvekkilinden 2005 yılından kalma kredi kartı borcu olduğundan bahisle 11.489,65 TL tahsil ettiğini, tüm kredi taksitlerinin zamanında ödenmesine, hatta taksit tutarlarından fazla para gönderilmesine rağmen taksitlerin zamanında ödemediğinin iddia edildiğini, hesapta olması gereken 3.800.-TL kira bedelinin de akıbetinin bilinmediğini, davalı tarafından müvekkiline açıklayıcı bir bilgi verilmediğini, müvekkilinin davalı eylemleri ile maddi ve manevi zarara uğratıldığını ileri sürerek şimdilik 25.000.-TL maddi ve 10.000.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
2-Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesine gelince; taraflar arasında aktedilen ve davalı tarafından karar düzeltme dilekçesi ekinde sunulan Konut Finansman Kredisi Sözleşmesinin Kanuni İkametgah başlıklı 19. maddesinde "müşterinin aşağıdaki adresini, kanuni ikametgah edindiği, sözü geçen yere yapılacak tebliğlerin şahsına yapılmış sayılacağı, o yerde bulunmasa bile tebligatın iade edilmeyip Tebligat Kanununun 21. maddesinin ve İcra İflas Kanununun 21. maddesinin uygulanmasını kabul edeceği, müşterinin bu ikametgahı değiştirse bile aynı şehirde derhal yeni ikametgah göstermeyi taahhüt ettiği, ancak, bu surette yeni ikametgahını bankaya noterlik eliyle tebliğ ettirmediği takdirde yukarıda sözü geçen ilk ikametgaha yapılacak tebliğlere itiraz hakkının olmadığı" kabul edilmiş, anılan sözleşmede davacının adresi...
olarak belirtilmiş, davalı banka tarafından da muacceliyet ihtarları aynı adrese gönderilmiş ve davacının buradan ayrıldığından bahisle ihtarlar bila tebliğ iade edilmiştir. Sözleşmedeki ikametgah ve tebligat düzenlemesine göre, davalı bankanın muacceliyet ihtarnamelerinin tebliği ve hesap kat"ı sözleşmeye uygun olduğundan davacının bundan sonra yaptığı ödemelerin erken ödeme niteliği taşıdığından söz edilemez. Bu durumda, mahkemece davanın reddine dair verilen karar yerinde olduğundan davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.03.2017 gün ve 2016/2657 Esas, 2017/1679 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 21.03.2017 tarih ve 2016/2657 Esas- 2017/1679 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak kararın ONANMASINA, peşin harcın onama harcından mahsubuyla 16,70 TL"nin davacıdan alınmasına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine,11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.