Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/574
Karar No: 2019/540

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/574 Esas 2019/540 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan beraat kararı vermiştir. Ancak karar, Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından isabetsizlik gerekçesiyle bozulmuştur. Yerel Mahkeme, bu kararı direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar vermiştir. Ancak Ceza Genel Kurulu, Yerel Mahkemenin son uygulaması yeni hüküm niteliğinde olduğundan dosyanın tekrar Özel Daireye gönderilmesine karar vermiştir. Kararda, sanığın mağdureye yönelik atılı beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan beraatına karar verilmiştir. Kararda, TCK'nın 103/1. maddesi belirtilmiştir.
Ceza Genel Kurulu         2017/574 E.  ,  2019/540 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 14. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Sayısı : 328-471


    Sanık ..."ın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan beraatine ilişkin Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.07.2010 tarihli ve 263-331 sayılı hükmün katılan mağdure vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesince 12.06.2014 tarih ve 10570-7982 sayı ile;
    "Olaydan önce tanımadığı sanığa kendi onur ve namusunu ilgilendiren bir konuda iftira atması için geçerli sebep bulunmayan mağdurenin, özünde değişmeyen samimi anlatımları, teşhis tutanağı, tanık... ve müşteki ..."in aşamalarda değişmeyen, tanık Halil"in olayın sıcaklığı ile alınan samimi beyanları ve tüm dosya kapsamı karşısında; sanığın olay günü okuldan çıkıp yürümekte olan mağdurenin karşısına çıkarak bacaklarını okşamak şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle TCK"nın 103/1. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken oluşa uygun olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel Mahkeme ise 03.12.2014 tarih ve 328-471 sayı ile;
    "Soruşturma ve yargılama aşamasında beyanları alınan tanıklar ve mağdurenin beyanları tamamen çelişki içermekte olup, olay tarihinde sanığın üzerinden çıkan bıçakların kurban bayramı sebebiyle sanık tarafından babasının evine götürülmekte olduğu belirtilmiş, sanığın 04.12.2008 tarihli soruşturma aşamasında alınan ifadesinde de belirtildiği üzere çocukların alkollü olması sebebiyle kendisine taş atılması, daha önceden aracından hırsızlık yapılmaya çalışılması sebebiyle emniyet müdürlüğünü aradığı, görevlilerin olay yerine gelmekte geciktiğini belirterek tanık ..."un beyanıyla da sabit olduğu üzere görevli polis memurlarına "Ben itfaiyeciyim, masa başında oturuyorsunuz, a,...koyduklarım" şeklinde beyanda bulunduğu, sanığın savunmasında belirttiği üzere tartışmanın etkisi ile polislerin tanıkları etkilediği belirtilmiş, soruşturma aşamasında beyanı alınan olayın asli tanığı ... karakol ifadesinin gerçeği yansıtmadığını belirtmiş, mağdurenin aşamalardaki tüm ifadelerinin birbiri ile çelişki içerdiği, tanık... ..."nın beyanları kapsamından sanığın mağdureye karşı herhangi bir eylemi ile ilgili görgüsü olmadığı anlaşılmış, ceza hukukunun temel prensibi olan şüpheden sanık faydalanır ilkesi dikkate alındığında sanığın müsnet suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak, mağdurenin aşamalarda birbiri ile çelişkili anlatımı dışında delil mevcut olmaması sebebiyle sanığın atılı suçtan beraatine dair tesis edilen kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından Yüksek Yargıtay 14. Ceza Dairesinin bozma kararına karşı direnilmesi gerektiği hususunda tam bir vicdani kanaate varılmıştır." şeklindeki gerekçeyle bozma kararına direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
    Direnme kararına konu bu hükmün de katılan mağdure vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.02.2015 tarihli ve 29723 sayılı "Bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 tarih ve 190-1823 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 14. Ceza Dairesince 20.03.2017 tarih ve 447-1422 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararı Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleştiğinden, direnmenin kapsamına göre inceleme beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle;
    1) Yerel Mahkemece verilen kararın "Yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığının,
    2) "Yeni hüküm" niteliğinde olmadığının kabul edilmesi hâlinde ise hazır bulunduğu oturumda son söz sanığa verilmeden direnme kararı verilmesinin, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurup doğurmadığının,
    Değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
    b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
    c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
    d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
    Suretiyle verilen hüküm, direnme olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yerel Mahkemece "...Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde mağdure ..."e karşı cinsel istismar, hürriyeti tahdit ve hakaret suçunu işlediğinden bahisle mahkememizde cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde katılan mağdurenin aşamalardaki tüm beyanlarının çelişkiler içerdiği, mağdure beyanlarıyla tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğu, sabit olan tek eyleminin sanığın mağdure ve annesine yönelik olarak küfür ve hakaret içeren söz ve davranışlarının bulunduğu anlaşılmakla sanığın mağdureye yönelik olarak isnat edilen çocuğun cinsel istismarı ve hürriyeti tahdit suçlarından cezalandırılmasına yeterli, mağdurenin soyut ve çelişkili beyanları dışında kesin ve inandırıcı somut bir delil elde edilemediğinden her iki suçtan sanığın ayrı ayrı beraatına karar vermek gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan ilk beraat hükmünün, Özel Dairece; sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasından sonra, yapılan yargılama sonucunda önceki kararda yer almayan tanık Halil"in anlatımlarına dayanılıp bu anlatımlar değerlendirilerek yine tanık... ..."nın ifadeleri ile sanık savunmaları da tartışılarak "... Olay tarihinde sanığın üzerinden çıkan bıçakların kurban bayramı sebebiyle sanık tarafından babasının evine götürülmekte olduğu belirtilmiş, sanığın 04.12.2008 tarihli soruşturma aşamasında alınan ifadesinde de belirtildiği üzere çocukların alkollü olması sebebiyle kendisine taş atılması, daha önceden aracından hırsızlık yapılmaya çalışılması sebebiyle emniyet müdürlüğünü aradığı, görevlilerin olay yerine gelmekte geciktiğini belirterek tanık ..."un beyanıyla da sabit olduğu üzere görevli polis memurlarına "Ben itfaiyeciyim, masa başında oturuyorsunu, a.koyduklarım" şeklinde beyanda bulunduğu, sanığın savunmasında belirttiği üzere tartışmanın etkisi ile polislerin tanıkları etkilediği belirtilmiş, soruşturma aşamasında beyanı alınan olayın asli tanığı ... karakol ifadesinin gerçeği yansıtmadığını belirtmiş, mağdurenin aşamalardaki tüm ifadelerinin birbiri ile çelişki içerdiği, tanık... ..."nın beyanları kapsamından sanığın mağdureye karşı herhangi bir eylemi ile ilgili görgüsü olmadığı anlaşılmış..." biçiminde, Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçeyle sanığın ilk hükümdeki gibi beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçelere dayanması nedeniyle yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca ele alınması mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    Ulaşılan sonuç karşısında, diğer uyuşmazlık konuları değerlendirilmemiştir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 03.12.2014 tarihli ve 328-471 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 17.09.2019 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi