
Esas No: 2016/7176
Karar No: 2016/8267
Karar Tarihi: 23.05.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/7176 Esas 2016/8267 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada; davacı, dava dilekçesinde 01.04.1992-31.12.2011 tarihleri arasında her yıl yılda en az 7 ay, bazı yıllarda ise 8 veya 9 ay çalıştığını beyan etmiş, 22.12.2015 tarihli dilekçesi ile ise 01.04.1992 – 30.11.2011 tarihleri arasında her yıl 8 ay olmak üzere (Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım aylarında) kuruma bildirilmeyen hizmet sürelerinin tespitini talep etmiş olup, Mahkemece, yazılı gerekçelerle davacının 01.04.1992 – 30.11.2011 tarihine kadar her yıl Nisan ayı başından Kasım ayı sonuna kadar yılda 240 gün olmak üzere toplam 4800 gün hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; davalı işverenin kamu kurumu olduğu ve kamu kuruluşlarındaki çalışanların hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının asıl olduğu da göz önünde tutularak, çalışmanın geçtiği iddia edilen dönemin tamamına ait işveren nezdindeki puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları ve konuya ilişkin tüm belgeler eksiksiz olarak getirtilmeli, anılan belge ve bordrolardan sigortalının imzasını içerenlerden, imza aidiyeti yönünden çekişme bulunmayanlar ile hata, hile, ikrah halleriyle sakatlığı iddia ve kanıtlanamayan belgelerin içeriklerinde gösterilen gün kadar çalışmanın karinesini teşkil edeceği göz önüne alınmalı, şayet işveren hiçbir kayıt ibraz edemiyorsa, bunun sebebi sorularak ve fiili imkansızlık varsa, talep konusu dönemde davalı işveren nezdinde çalışan amir, şef, memur vb. kişiler belirlenerek beyanlarına başvurulmalı, çalışılan işyerinde yapılmış kurum tespiti, tahkikat raporu, yerel denetim tutanağı olup olmadığı araştırılmalı, davacının çalıştığını iddia ettiği işlerin her yıl talep edilen sürenin tamamında yapılıp yapılmadığı, yılın hangi aylarında bu işin yapıldığı, çalışmanın yapıldığı aylarda eksiksiz tam gün olarak (her ay 30 gün üzerinden) bu işin yapılıp yapılmadığı, yapılmadı ise ayda kaç gün anılan faaliyette bulunulduğu, söz konusu işte hangi yıllarda/aylarda kaç kişi çalıştırıldığı araştırılmalı, bu hususlar hakkında ayrıntılı bilgi ve bulunabildiği takdirde belgeler davalı işverenden getirtilmeli, anılan belgeler K... ve S... Orman İşletme Müdürlüğü"nden de sorulmalı, bazı yıllarda davalı işveren tarafından köy tüzel kişiliğine ücretlerin ödendiği anlaşılmakla, köy muhtarı tarafından ücretlerin hak sahiplerine nasıl ödendiği, buna dair imzalı belgeler bulunup bulunmadığı, kaç gün çalışıldığına dair kayıtların kim tarafından tutulduğu köy muhtarlarından sorulmalı, davacının talep konusu dönemde çocuk/çocukları olup olmadığı, doğum izni kullanıp kullanmadığı araştırılmalı, davacının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu, çalışmanın varlığı, sürekliliği ve süresi yöntemince araştırılmalı ve toplanan tüm kanıtlar yeniden değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece açıklanan maddî ve hukukî esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine, 23.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.