19. Ceza Dairesi 2016/3 E. , 2016/667 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : ....
213 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Ceza Mahkemesince verilen 25/05/2011 gün ve ...Esas, ... karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 16/12/2015 gün ve ... Esas, ...sayılı kararıyla;
"Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Her ne kadar, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve...sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c maddesinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği, sanığın adli sicil kaydındaki hükümlülüklerinin silinme koşulları oluştuğu anlaşılmakta ise de, mahkemece bu konuda yalnızca katılan kurumun zararının giderilmemesine dayanılmayıp, adli sicil kayıtlarından anlaşılan kişiliğine de atıf yapılmak suretiyle, “kişiliğine ve geçmiş sabıkalı hali” gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği cihetle mahkemenin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin hatalı yazımı mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,
Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye aykırı olarak, “TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07.01.2016 tarih ve ... sayılı yazısı ile;
“Yargıtay ...Ceza Dairesinin 16/12/2015 gün ve ...Esas karar sayılı ilamındaki "Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi" ifadesinin maddi hata kapsamında anılan Yargıtay ilamından çıkartılarak yerine, "Sanık hakkında hükmedilen sonuç cezanın, adli para cezası olmasına rağmen hakkında TCK"nun 53/1 maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi" ifadesi eklenmek ve bu suretle mahkeme kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunması” üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II- KARAR
1) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/01/2016 tarih ve ...sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK"nın 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
2) Dairemizin 16/12/2015 gün ve ... Esas, ... karar sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Her ne kadar, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve... sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c maddesinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği, sanığın adli sicil kaydındaki hükümlülüklerinin silinme koşulları oluştuğu anlaşılmakta ise de, mahkemece bu konuda yalnızca katılan kurumun zararının giderilmemesine dayanılmayıp, adli sicil kayıtlarından anlaşılan kişiliğine de atıf yapılmak suretiyle, “kişiliğine ve geçmiş sabıkalı hali” gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği cihetle mahkemenin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin hatalı yazımı mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,
Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi karşısında, TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmolunamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye aykırı olarak, “TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkarılması” suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.