12. Hukuk Dairesi 2015/23402 E. , 2016/198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde; borçlu, yasal faiz uygulanması ve hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, bilirkişi raporunda belirtilen % 9 yasal faiz tablosu esas alınarak, şikayetin kabulüne karar verilmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, takipte, 279,62 TL işlemiş faiz talep edilerek takibin, bu şekilde, kesinleşmiş olduğu, takip sonrası için de alacağa % 27 yıllık faiz uygulanmasının talep edildiği görülmüştür.
Hükme esas alınan 07.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda; gerek % 27 gerek % 9 faiz oranlarına göre hesaplama yapıldığı, bilirkişinin, % 9 yasal faize göre yapmış olduğu hesap tablosunun incelenmesinde, takibin kesinleşmesinden önceki döneme de yasal faiz uygulanmak suretiyle bakiye borç tutarının 2.785,66 TL olduğu belirtilmiştir.
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre; takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir.
Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde yürütülmesi istenen işleyecek % 27 faiz oranının 3095 sayılı Kanun"un 2/2. maddesi gereğince takip tarihi itibariyle uygulanan avans faiz oranı olduğundan ve dolayısıyla takip tarihi sonrası için avans faizi talep edildiğinin kabulü gerektiğinden, takipten sonrası için, dönem dönem değişen oranlarda avans faiz hesaplaması yapılmalıdır.
Diğer taraftan, takipten önce işlemiş faiz olarak talep edilen 279,62 TL için bir itiraz olmadığından takip işlemiş faiz miktarı yönünden kesinleşmiş olup, mahkemece işlemiş faize itirazın esasının incelenmesi doğru değildir.
O halde, mahkemece, yukarıda değinilen açıklamalar doğrultusunda, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle, takipten önceki döneme ait olan ve itiraz edilmeksizin kesinleşen 279,62 TL işlemiş faiz alacağı sabit kalmak üzere, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, değişen oranlarda avans faizi üzerinden Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde hesaplama yapılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar dikkate alınmaksızın düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.