Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/7449 Esas 2015/5811 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2011/710-2013/593

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 27/12/2011 tarihli dava dilekçesinde sınırları yazılı, B.., K. Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde yazılı şartların davacı yararına gerçekleştiğini iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesine göre davacı adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 18/01/2013 tarihli rapora ekli krokide (A) işaretli 3792 m² taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesine göre açılan tescil istemine ilişkindir.
Yörede, 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, daha sonra 1996 yılında 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılan sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde uygulamaları vardır. Arazi kadastrosu 1963 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz fundalık olarak tespit harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına, Hazinenin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/225 sayılı dosyasının çekişmeli taşınmazla ilgisinin bulunmadığı saptandığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 15/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.