11. Hukuk Dairesi 2017/5366 E. , 2019/1928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05/05/2016 tarih ve 2015/743-2016/456 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,... Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne geçici görevle atanan davalı ..."ın imza yetkisi olmadığı halde idare ve mali şube müdürü ve il müdür vekilinin imzaların taklit etmek suretiyle, sahte talimat oluşturarak kurumun hesabının bulunduğu diğer davalı... Halk Bankası şubesinden kendi hesabına 35.200,17 TL para aktardığını, davalı ... hakkında ceza davası açıldığını, davalı bankanın da gerekli dikkati göstermediğini, evrakta ismi geçen şube müdür yardımcısının soy isminin bile yanlış yazıldığını, bankanın kurumdan teyit alması gerektiğini ileri sürerek 35.200,17 TL"nin olay tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka vekili, davalı ..."ın sahte imzalarla işlemi gerçekleştirdiğini, imzaların sahteliğinin ilk bakışta anlaşılamayacak mahiyette olduğunu, daha önce de kurum çalışanı birçok kişi tarafından evrak getirildiğini, diğer davalıya kimlik tespiti ile ilgili sorular sorulduğunu, kurum mutemedi Ekrem"in abisi olduğunu söylemesi üzerine evraktaki çift imza kontrol edilerek işlem yapıldığını, bankanın basiretli bir tacir gibi üzerine düşeni yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., paranın şube tarafından hesabına aktarıldığını, kendisinin bilgisi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı ..."ın yetkili olmadığı halde sahte talimatla hesabına parayı aktardığının teftiş kurulu raporuyla ve soruşturmadaki ikrarıyla sabit olduğu, davalı ..."a banka tarafından kimliği sorulduğunda kurum mutemedi Emin Günay"ın abisi olduğunu söylemesi üzerine güven duyulduğu, imzaların sahte olduğunun ilk bakışta çıplak gözle ayırt edilemeyecek şekilde düzenlenerek banka görevlisinin yanılttığı gerekçeleriyle davalı ... hakkındaki davanın kabulüne, davalı banka hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Bankalar aldıkları mevduatları özenle koruma yükümlülüğü içinde oldukları gibi objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlardan dahi sorumludurlar. Bankanın sorumluluğunun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlali ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Dosya kapsamında davalı ... tarafından sahte olarak hazırlanıp yine bu kişi tarafından bankaya elden teslim edilen havale talimatında şube müdür vekili Eylem Aksu"nun soyadının “AKSOY” olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde açıklandığı üzere, davalı banka ..."a kimliğini sorduğunda aynı kurumda çalışan Emin Günay"ın ağabeyi olduğunu söylemesi üzerine kimlik kontrolü yapılmadan dava konusu işlem gerçekleştirilmiştir. Davalı banka, basiretli bir tacir olarak yazıyı getiren diğer davalının kimliğini kontrol etme, havale talimatındaki yetkili kişilerin isim soyisim ve imzalarını da kontrol etme ve herhangi bir şüphe durumunda da kurumla irtibata geçerek teyit alma yükümlülüğündedir. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı bankanın da zararın meydana gelmesinde kusurlu olduğu açıktır. Diğer taraftan, davacı kurum da banka ile ilişkilerinde hangi görevlinin evrak getirip götürmede ve işlem yapmada yetkili olduğunu ihtilafa yer bırakmayacak şekilde belirlemesi gerekirken bu konuda ihmal gösterdiğinden müterafik kusurludur. Bu durumda, yukarıda açıklanan hususlar değerlendirilip gerekirse bilirkişi raporu da alınmak suretiyle davacı ... davalı bankanın müterafik kusurları belirlenip sunucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davalı banka yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.