Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17349 Esas 2018/2624 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17349
Karar No: 2018/2624
Karar Tarihi: 10.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17349 Esas 2018/2624 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, davalı şirketin sebepsiz yere kendisinden alacaklı olduğunu iddia ederek icra takibi yaparak para tahsil ettiğini, fakat aslında davacının borcu olmadığını belirtmiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davacının gerçekte borcu olmayan parayı icra dosyasına mahsuben ödediğini tespit etmiştir. Mahkeme, davalı şirketi, icra takibi yapılan miktar üzerinden kısmen kabul etmiş ve icra inkar tazminatına mahkum etmiştir. Davalı vekili, mahkemenin verdiği kararı temyiz etmiştir, ancak temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi de yer almıştır.
İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi: Taraflar arasındaki ihtilaflarda, alacaklının takibinin kesilmesine veya ödenmesine münasip bir sebep olarak, borçlu aleyhine verilmiş bir hükümlerin icra müdürlüklerine verilmesi veya haczedilmiş olan malların iade edilmesi yahut haciz kaldırılmış olması gibi vakıaların bir yıllık hak düşürücü süre içinde hacizli malların satışı veya alacakların tahsili için alacaklının yaptığı her türlü işlemi engelleyemez.
19. Hukuk Dairesi         2016/17349 E.  ,  2018/2624 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı şirketin davacıdan alacaklı olduğu iddiası ile icra takibi yaparak 7.000,00 TL tahsilat yaptığını, davacının aslında davalıya borcu bulunmadığını, davalı şirketin bu tahsilat ile sebepsiz zenginleştiğini, davalı şirketten davacı alacağının tahsili için .... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1924 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı şirketin icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını, bu davada İİK."nun 72.maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, ayrıca davacıdan tahsil edilen miktarın fatura borcundan kaynaklı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının icra tehdidi altında gerçekte borç olmayan bir parayı icra dosyasına mahsuben alacaklı vekiline ödediği, davada sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, taraflar arasındaki ihtilafa konu alacağın varlığına ilişkin tespitin davalının defterlerine ve davacıya tebliğ edildiği sabit olmayan faturalara dayandığı, davalı şirketin faturalardaki malların davacıya teslimini kanıtlayamadığı, davacının dava konusu edilen faturalardaki malları teslim aldığına ilişkin bir ikrarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın icra takibi miktarı olan 7.583,25.-TL.’ lik miktar üzerinden kısmen kabulüne ve davalı şirketin icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    .......

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.