Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10239
Karar No: 2015/5810

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10239 Esas 2015/5810 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/10239 E.  ,  2015/5810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 09/05/2014
    NUMARASI : 2013/405-2014/186

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Tapuda davalılar adına kayıtlı olan D.. Köyü 40, 41, 42 ve 44 parsel sayılı sırasıyla 7320 m², 7420 m², 5160 m², 5440 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan uygulama kadastrosu işleminde, 27908 ada 1, 27909 ada 1, 27910 ada 1, 27912 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar olarak yeni yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
    Orman Yönetimi, 08.07.2010 tarihinde, taşınmazların yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları içinde bırakıldığını belirterek, tespitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların uygulama kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, taşınmazların tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, Orman Yönetimi ve vekâlet ücretine yönelik olarak da davalı N.. K.. tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.11.2011 tarih ve 10408 E. - 13567 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre ancak teknik çalışmalar yapılabileceği, uygulama kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gibi davalılarının tapusunun Hazinenin satışı ile oluştuğu gerekçeleriyle, keşif ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmişse de; 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince “Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygunluk göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmü uygulanmaz." Aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca da, "İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az 15 gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21. maddeler ile 13. maddenin (B) ve 20. maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz."
    Kadastro Mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a gereğince yapılan tesbitte taşınmazların mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez, bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir.
    Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazların mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda görevli değildir. Somut olayda; Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların yenilemeden önceki haliyle kısmen yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
    Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi eliyle keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, yapılan çalışmaların yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine; mülkiyete ilişkin davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek görevsizliğe karar verilmelidir." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararı üzerine eski kararda direnilmiş, direnme kararı Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 gün ve 20/976-1170 sayılı kararı ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulduktan ve uygulama kadastrosunun mevzuata uygun yapıldığı belirlendikten sonra, mülkiyete ilişkin dava bakımından dosya genel mahkemeye aktarılmış; mahkemece, taşınmazların orman sınırı dışına çıkarılmalarına ilişkin Antalya Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/364 E. - 1959/347 K. sayılı kararının kesin hüküm niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Yörede 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1977, 1985 ve 1987 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazın 1946 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırı içine alınması işlemine karşı, taşınmazın önceki maliki Mustafa Güçin ile Orman Yönetimi arasında görülen orman kadastrosuna itiraz davası sonunda asliye hukuk mahkemesinin 1957/364 E. - 1959/347 K. sayılı kararıyla Ağustos 322 tarih 137 numaralı tapu kaydı kapsamında kalan 40 ve 60 dönüm yüzölçümlü iki parça taşınmazın orman olmadığı saptanarak, tahdidin iptaline karar verildiği, 1960 yılında yapılan kadastro sırasında da taşınmazın Mustafa Güçin adına tespit edildiği, yine 2010 yılında yapılan 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde düzeltme çalışmasında sözü edilen mahkeme kararı uygulanarak, bu karar kapsamındaki taşınmazların P.6-7-8-9 numaralı iç parsel olarak orman sınırı dışında bırakıldığı belirlenerek, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/06/2015 günü oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi