19. Ceza Dairesi 2015/2789 E. , 2016/643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılan vekilinin, hem süre tutum hem de gerekçeli temyiz dilekçesinin içeriğinde; beraat kararını temyiz ettiğinin belirtilmesi, sanık ... ise gerekçeli kararın 24.08.2010 tarihinde bulunduğu cezaevinde tebliğ edilmesine rağmen hakkındaki kararı temyiz etmediği anlaşılmakla; sanık ... hakkında mahkumiyet, sanıklar ...., ... ve... hakkında verilen beraat kararlarına hasren yapılan incelemede:
I-Katılan vekilinin, sanıklar .... ve ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
II-Sanık... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik müdafiinin temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan ""sahte fatura düzenlemek"" ve ""sahte fatura kullanmak"" suçlarının birbirine dönüşmeyeceği ve vergi suçu raporu ile mütaalaya uygun olarak her iki suçtan kamu davası açılması karşısında; sahte fatura kullanmak suçundan açılan dava nedeniyle her zaman karar verilmesi olanaklı görülmüş ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve... sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve ... E., ... K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve ... sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve... E., ... K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık...hakkında verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
UYAP aracılığıyla elektronik ortamda MERNİS sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanığın hükümden sonra 20.03.2011 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun mahkemesince yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.