
Esas No: 2015/7845
Karar No: 2015/5804
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/7845 Esas 2015/5804 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Vize Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2013
NUMARASI : 2012/83 - 2013/584
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar H.. Y.. ve arkadaşları ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2006 yılında yapılan kadastro sırasında, çekişmeli Küçükyayla köyü 102 ada 339 ve 340 parsel sayılı sırasıyla 233 m2 ve 1066 m² yüzölçümündeki taşınmazlar çalılık; 102 ada 465 parsel sayılı 58300 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise Fındık Pınarı Devlet Ormanı olarak Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir.
Davacı gerçek kişiler 339 ve 340 sayılı parsellerin tamamının; 465 sayılı parselin ise bir bölümünün kendilerine ait 341 sayılı parsel ile birlikte kullanıldığı ve 341 sayılı parsele uygulanan 47540 m2 yüzölçümlü Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olduğu asliye hukuk mahkemesinin 1999/598 sayılı tescil kararı ile oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek bu yerlerin tapusunun iptaliyle adlarına tescili istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmışlar, dava değeri bakımından mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya sulh hukuk mahkemesine aktarılmış; mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 102 ada 339 ve 340 sayılı parsellere ait tapu kayıtlarının iptaliyle, payları oranında davacılar adına tapuya tesciline; 465 sayılı parselin 29/08/2013 tarihli bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 4119 m2 bölümüne yönelik davanın reddine dair verilen karar, davalı Hazine tarafından 339 ve 340 sayılı parsellere; davacılar tarafından 465 sayılı parsele; davalı Orman Yönetimi tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ilk kez 1969 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 2004 yılında 3402 sayılı Kanunun uygulamalarına esas olmak üzere yapılan orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulamaları yapılmış ve kesinleşmiştir.
1) Davalı Orman Yönetiminin temyiz itirazları bakımından;
Çekişmeli 339 ve 340 sayılı parsellerin çalılık niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği, Orman Yönetiminin bu taşınmazlara yönelik davasının veya açılmış davaya harçlı katılımının bulunmadığı, sadece 465 numaralı orman parseli nedeniyle davalı sıfatıyla davada taraf olduğu ve bu taşınmaz yönünden açılan davanın da reddedildiği gözönünde bulundurulduğunda, hükmü temyiz etmekte hukukî yararı bulunmayan Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2) Davalı Hazinenin 339 ve 340 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre, çekişmeli 339 ve 340 sayılı parseller çalılık niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş ise de; davacıların tutunduğu, asliye hukuk mahkemesinin 1999/598 sayılı tescil dosyasının dayanağı olan tescil krokisi kapsamında ve kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı gibi; 1959 ve 1977 tarihli resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanarak, yazılı biçimde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı Hazinenin bu taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile 339 ve 340 sayılı parseller yönünden verilen hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı gerçek kişilerin 465 sayılı parselin (A) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece sözü edilen taşınmaz bölümlerinin orman sayılan
yerlerden olduğu gibi 2004 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle bu bölümler hakkındaki davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve uygulama hükme yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; davacıların dayandığı, Orman Yönetimi ve Hazinenin taraf olduğu tescil kararı ile oluşan tapu kaydı 47540 m2 yüzölçümlü olup, 339 ve 340 parsel sayılı, çalılık niteliğiyle Hazine adına tescillerine karar verilen taşınmazlar ile 465 parselin (A) harfi ile işaretli 4119 m2 ve (D) işaretli 4110 m2 bölümünün, yine dava dışı 350 parseldeki (B) harfi ile işaretli 545 m2 taşınmazın tapu kaydının kapsamında kaldığı, tapunun revizyon gördüğü 341 sayılı parselin kaydındaki yüzölçümü 47540 m2 olarak gösterilmiş ise de; zeminde 37300 m2 olarak ölçüldüğü belirlenmiştir. Uzman bilirkişi raporunda (A) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlerinin ilk orman kadastro sınırları dışında iken 2004 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında, eylemli durumları (kullanılmamaları) nedeniyle orman sınırı içine alındığı bildirilmişse de; dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında yörede 1966 yılında ve 2004 yılında yapılan orman kadastrosu çalışmasının birarada gösterildiği bir uygulamanın bulunmadığı; yine, tarım uzmanı bilirkişiler tarafından, iki ayrı keşif sonucu düzenlenen raporların hiçbirinde (A) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümleri üzerinde bulunan ağaçların cinsi, yaşı, sayısı, taşınmazdaki dağılımı, baskın ağaç türünün ne olduğu konusunda açıklama yapılmamış olduğu görülmüştür. Eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulmaz.
Bu nedenle, mahkemece, önceki keşiflerde yer almamış bir fen ve üç uzman orman bilirkişi yardımıyla yeniden keşif yapılmalı, yörede 1969 ve 2004 yıllarında yapılan orman kadastro haritaları ile davanın açıldığı 2008 yılından geriye doğru 20 yıl öncesine ait tasarruf sınırlarının gösterildiği topoğrafik orijinal renkli memleket haritası ve bu haritanın yapımına esas alınan hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ile kesinleşen orman kadastro haritaları ölçeğine çevrildikten sonra, komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumu gösterilmeli, tarım uzmanı bilirkişiden (A) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümünde ayrı ayrı olmak üzere ağaçların cinsi, yaşı, sayısı, taşınmazdaki dağılımı, baskın ağaç türünün ne olduğu konusunda krokili rapor alınmalı, taşınmaz ilk tahdidin dışında olup, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesinde yazılı "Devlet Ormanlarının, hükmü şahsiyeti haiz amme müesselerine ait ormanların, özel ormanların ve evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayin ve tesbiti orman kadastro komisyonlarınca yapılır" hükmü gereğince öncesi itibari ile orman olduğu halde herhagi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılan yerlerden olmadığının belirlenmesi halinde Hazine ve Orman Yönetimi ile Salim Yalaz ve arkadaşları arasında görülüp kesinleşen Vize Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/598 sayılı tescil dosyası kararının taraflar arasında kesin hüküm oluşturacağı düşünülmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule göre de; reddedilen kısım bakımından, ret sebebi ortak olan davalı Hazine ve Orman Yönetimi yararına tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, ayrı ayrı 816,40.-TL vekâlet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenler ile davalı Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) İkinci bentde gösterilen nedenler ile davalı Hazinenin 339 ve 340 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller yönünden usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
3) Davacıların 465 sayılı parselin (A) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu taşınmazlar yönünden verilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/06/2015 günü oy birliği ile karar verildi.