15. Hukuk Dairesi 2020/1218 E. , 2020/2626 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli karşılığı sözleşmede belirlenen 50.000,00 euro hakediş bedelinin ödenmemesi ve teminatın paraya çevrilmesi nedeni ile bu bedellerin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı istemlerine, birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli karşılığı sözleşme bedelinin son bölümü olan 50.000,00 euronun ödenmemesi nedeni ile bu bedelin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü, birleşen davanın kabulüne dair verilen kararın, davalı vekilince asıl ve birleşen dava yönünden, davacı vekilince asıl dava yönünden istinaf edilmesi sonucunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nce taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair verilen hüküm, davalı vekilince asıl ve birleşen dava yönünden, davacı vekilince asıl dava yönünden temyiz olunmuş, dairemizce davalının temyiz itirazlarının reddine, davacının temyizininde süresinde olmadığı belirtilerek reddine karar verilerek, yerel mahkeme kararı onanmıştır. Davacının maddi hata talepli dilekçesi neticesinde yapılan inceleme sonucunda dairemizce, asıl davada icra inkar tazminatıyla ilgili olarak gerekçe ve hüküm kısmındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği belirtilerek, bozulmasına karar vermiştir. Bozma sonrasında, mahkemece avans teminat bedeli üzerinden %20 icra inkâr tazminatının tahsiline dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenicinin, asıl ve birleşen davasında hakkediş alacağının olup olmadığı ile paraya çevrilen avans teminat bedelinin istirdadını istemekte haklı olup olmadığı, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporlarıyla saptandığından, alacak likit değildir. İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için takibe itirazın haksız olması yanında, alacağın likid (hesaplanabilir) olması zorunludur. Alacak miktarının likit olmadığı, bilirkişi raporlarıyla belirlendiği hallerde borçlunun takibe itirazında haksız olduğu kabul edilemez. Bu durumda, davacının şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz istemlerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin son satırında yer alan "Haksız itiraz edilen 200.000,00 TL alacağın taktiren %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" cümlesinin karar metninden çıkartılarak yerine "alacak likid olmadığından davacının inkâr tazminatı isteminin reddine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 267,80 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.