Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/13294
Karar No: 2016/5649

Hakkı olmayan yere tecavüz - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2015/13294 Esas 2016/5649 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2015/13294 E.  ,  2016/5649 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz
HÜKÜM : Beraat

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılanın yokluğunda verilen kararda, öncelikle bilinen en son adresine gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerekirken; MERNİS adresine yapılan 04.03.2014 tarihinde Tebligat Kanununun 21. maddesi gereğince yapılan tebligatın usulsüz ve katılanın öğrenme üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olduğu cihetle; yerel mahkemenin katılanın temyiz talebinin süre yönünden reddine ilişkin 22.04.2015 tarihli ek kararı kaldırılarak esas hükme yönelik olarak yapılan incelemede,
Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın sahibi olduğu 961 parsel etrafına miras paylaşımından önce yaptırdığı duvarın ...’in 05.09.2012 tarihinden itibaren tapu maliki ve katılanın zilyet olduğu 960 ve 964 parsellere tecavüzünün taşın- maz mal zilyetliğine yönelik idari soruşturma ve mahkemece yapılan keşifte de devam ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın mahkumiyeti yerine yetersiz gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygu- lanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 27.04.2016 günü oyçokluğuyla karar verildi.

(K.D.)


KARŞI DÜŞÜNCE

Dairemizin 2015/13294 esas, 2016/5649 karar sayılı ilamında karşı düşüncede olduğum olay; sanık ..."nın, hakkı olmayan yere tecavüz suçu ./..


uyarınca hükümlülüğüne dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 03.02.2015 gün ve 2014/171 esas, 2015/12 karar sayılı hükmünün Yargıtay"ca incelenmesinin katılan tarafından istenilmiş olması nedeniyle sayın çoğunluk tarafından verilen BOZMA ilamıdır.
Sayın çoğunluk hakkı olmayan yere tecavüz suçuyla ilgili olarak; oluşa ve mevcut delillere göre, ... Asliye Ceza Mahkemesince BERAAT kararı verilmesine ve teblignamede de kararın ONANMASI talep olunmasına rağmen sanığın BERAAT kararının ONANMASI yerine yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiğine dolayısıyla söz konusu kararın BOZULMASINA karar vermiştir.
Bu karara katılmak mümkün değildir. Çünkü ihtilaf konusu, kardeş çocukları arasındaki hukuki ihtilaftır. ... Asliye Ceza Mahkemesi “Sanık ile katılanın kardeş oldukları, sanığın kendisinin kullandığı 961 nolu parseli amcasından yaklaşık 20-25 yıl önce satın aldığı, 961 nolu parselin yanında bulunan 960 nolu parselin eskiden sanık ile katılanın babasına ait olduğu, 1994 yılında burayı katılanın babasından satın aldığı, miras taksim işlemleri neticesinde 2005 tarihinde sanık ile katılanın kız kardeşi olan ..."a katılanın sattığı, 964 nolu parselin ise yine sanık ile katılanın babasına ait olduğu, ancak 2005 tarihinde yapılan taksim neticesinde bu parselinde ..."a intikal ettiği, her iki parselin ... tarafından 2012 yılında katılanın kızı Zehra Çimen"e satıldığı anlaşılmaktadır.
Hakkı olmayan yere tecavüz etme suçu bakımından müşteki sıfatına sahip olabilmek için hak sahibi olmak gerekir. Her ne kadar 960 ve 964 nolu parsellerin mülkiyeti Almanya da ikamet etmekte olan ..."e ait olsa da bu suç bakımından korunan hukuki yarar mülkiyet değil en geniş anlamda hak sahipliğidir. Bu hak sahipliği zilyetliği de içerdiğinden katılan ..."nun zilyet olarak şikayette bulunabilmesi ve katılan sıfatını alarak davayı takip etmesinde engel bulunmamaktadır.
Sanık tarafından kullanılan 961 nolu parsel ile 960 ve 964 nolu parselleri birbirinden ayıran ve suça konu tecavüze yol açtığı iddia edilen duvar çok önceleri sanık ve katılanın babası tarafından yaptırılmıştır. Sonrasında babasının ölümünden sonra ancak henüz miras taksim edilmeden daha önce yapılan duvarı yıktığı ve aynı sınırlardan yeniden duvar ördüğü 26.01.2015 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin ortak ve uyumlu bayanlarından ve tanık ifadelerinden anlaşılmaktadır. 960 nolu parselin babasından 1994 yılında satın alan katılan miras taksim işlemlerinin gerçekleştirildiği 2005 yılına kadar olan süreçte sanık tarafından yeniden yapılan duvara herhangi bir itirazda bulunmamış, tecavüzün olduğu gerekçesi ile dava ve şikayet yoluna gitmediği anlaşılmıştır. Ancak 2005 yılındaki miras işlemlerinde 964 nolu parselin yanı sıra katılana ait olan 960 nolu parsel de taksime tabi olan taşınmazlar arasına dahil edilmiştir. Taksimin gerçekleştirildiği 2005 yılından önce fakat mirasçıların babalarının ölümünden sonra sanık tarafından aynı sınırdan çekilen duvara ne katılan tarafından ne de mirasçılar tarafından herhangi bir itiraz olmamıştır. 26.01.2015 tarihinde yapılan keşifte sanığın tecavüze konu duvarı aynı hizasından ördüğü, sanık tarafından herhangi bir genişlemenin yapılmadığı mahalli bilirkişiler beyanlarında belirtmiş olup tanık ..."nın ../...




ifadesinden sanığın, bu duvarı yaparken 960 ve 964 no"lu parsellere de geçtiğini bildiğini ancak aynı zamanda bu arazilerin miras malı olması nedeniyle kardeşlerinin de bu duruma vakıf olduğu ve herhangi bir itirazlarının olmadığını yapılan taksimi de bu şekilde kabul ettiklerini belirttiği görülmüştür. Sanığın duvarı yaptığı sırada katılana ait olan 960 nolu parsele ve mirasçılara ait olan 964 no"lu parsele tecavüz etme ve burayı sahiplenme kastı ile değil, daha önce çekilen ve 960 ile 964 no"lu parsellere fiili bir şekilde yapılan müdahaleye yine kardeşlerinin çektikten sonra da itiraz etmeyecekleri ve fiili olan bu duruma karşı gelmeyerek mülkiyeti kendisine ait olmamak üzere aynı şekilde kullanabileceği düşüncesiyle hareket ettiğinin kabulü gerekmektedir. Zira sanığın mevcut sınırlarda herhangi bir genişleme yapmaksızın aynı sınırdan yeniden duvar örmesi de tecavüz kastı ile hareket etmediğini göstermektedir. Tüm bu hususlardan sanığın suç işleme kastı ile hareket etmediği, eyleminin suç oluşturmadığı anlaşılmış olup sonrasında katılanın Almanya" da ikamet eden kızına bu yeri satın aldırdıktan sonra şikayetçi olmasının ve halen bahse konu duvarın 960 ve 964 no"lu parsellere fiili tecavüzde bulunmasının da sanığın üzerine atılı suçu meydana getirmesi mümkün değildir. Zira sanık ile katılan arasındaki bu husumetin suç teşkil etmemesi gerekçesi ile sanığın üzerine atılı suçtan beraatine karar verilmiştir” şeklinde hüküm vermiştir.
... Asliye Ceza Mahkemesince verilen bu kararın onanması gere- kirken bozulmasına karar veren sayın çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum. 27.04.02016

Muhalif Üye
...




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi