![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2020/8012
Karar No: 2022/3696
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8012 Esas 2022/3696 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8012 E. , 2022/3696 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.12.2018 tarih ve 2017/503 E. - 2018/767 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.03.2020 tarih ve 2019/519 E. - 2020/394 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı banka ile üçüncü kişi arasında 04/09/2015 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'nde, davalının müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, kredi borcu ödenmediğinden, hesabın kat edilerek, 31/10/2016 tarihli kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, kat ihtarına rağmen borç yine ödenmediğinden, Konya 12. İcra Müdürlüğü'nün 2016/12763 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın mesnetsiz ve müvekkili bankanın alacağını sürümcemede bırakmayı amaçladığını ileri sürerek itirazın iptali ile Konya 12. İcra Müdürlüğü'nün 2016/12763 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın; 74.858,87 TL asıl alacak, 2.157,19 TL takibe kadar işlemiş faiz, 107,86 TL işlemiş faizin BSMV'si, 1.087,18 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 78.211,10 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine, ayrıca %20 oranında inkar tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmeyi bir tüketici gibi imzaladığını, emekli olup ticaretten anlamadığını, sözleşmeyi imzalarken tek seferlik bir kredi olduğunu söylediklerini, Genel Kredi Sözleşmesi olduğunu bilseydi kesinlikle imzalamayacağını, görevsizlik kararı verilerek dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmesini istediğini, asıl borçlular için yapılan takibin kesinleştiği, bunlardan tahsil etmek yerine kendisine başvurduklarını, 31/10/2016 tarihli ihtarnameye itiraz edildiğini, asıl borçlu ve bankanın uzlaştığını, kötü niyetli olmadığını, alacağın likit olmadığını, bu nedenlerle tazminata da hükmedilmemesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre,davacı banka ile dava dışı asıl borçlu Librateks Endüstriyel Ölçü Aletleri Gıda Kimyevi Mad. Lab. Malz. ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. Arasında dört farklı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, 04.09.2015 tarihli sözleşmenin 31. maddesinde 25.01.2010, 09.05.2012 ve 21.03.2014 tarihli sözleşmelerin eki ve ayrılmaz parçası olduğunun hüküm altına alındığı, söz konusu sözleşmelerde davalının 500.250,00 TL kefalet limitinin bulunduğu, banka tarafından kat ihtarnamesinin davalıya 02.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 06.11.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, 04.09.2015 tarihli sözleşmenin usul ve yasaya uygun olduğu, sözleşmedeki imzalara ilişkin herhangi bir inkar bulunmadığı, davalıya gönderilen kat ihtarnamesinin usul ve yasaya uygun düzenlenerek tebliğ edildiği ve davalının 06.11.2016 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalının kefil sıfatını haiz olduğu, hükme esas alınan 10/04/2018 tarihli raporunun usul ve yasaya uygun olup denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile davalının Konya 12. İcra Müdürlüğü'nün 2016/12763 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra takibine 74.358,87 TL asıl alacak, 2.157,19 TL işlemiş akdi faizi, 107,86 TL BSMV, 394,43 TL Noter ihtarname masrafı ve asıl alacağa icra takip tarihi olan 16/11/2016 tarihinden itibaren %32 oranında temrrrüt faizi üzerinden devamına, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, asıl alacağın (74.358,87 TL) % 20'si oranında (14.871,77 TL ) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı bankanın dava dışı borçlu şirket ile; 25/01/2010 tarihli, 514558 değişmez sayılı 1 nolu 35.000,00 TL limitli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi yaptığı, bu sözleşmenin davalı tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 40.250,00 TL limitle, bilahare 30/12/2010 tarihinde sözleşme limitinin 48.000,00 TL ve kefalet limitinin 60.000,00 TL'ye çıkarıldığı, yine davacı bankanın dava dışı borçlu şirket ile; 09/05/2012 tarihli, 53795468 müşteri numarasıyla 112.000,00 TL limitli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi yaptığı, davalının bu sözleşmede herhangi bir sıfatla imzasının bulunmadığı, ayrıca davacı bankanın dava dışı borçlu şirket ile; 21/03/2014 tarihli, 53795468 müşteri numarasıyla 457 sözleşme nolu 350.000,00 TL limitli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi yaptığı, davalının bu sözleşmede herhangi bir sıfatla imzasının bulunmadığı ve son olarak davacı bankanın dava dışı borçlu şirket ile; 04/09/2015 tarihli, 400.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi yaptığı, davalının aynı tarihte 400.000,00 TL limitli düzenlenen kefalet sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, dava konusu alacağın 60.000,00 TL'sinin 08/07/2014 tarihli, 53795468-1045 numaralı Taksitli Ticari Kredi, 70.000,00 TL'sinin 02/02/2015 tarihli 53795468-1051 numaralı Taksitli Ticari Kredi, 20.000,00 TL'sinin 31/03/2016 tarihli 53795468-1070 numaralı Kredili Mevduat Hesabı hesaplarından kullandırıldığı, davacı banka tarafından 31/10/2016 tarihi itibariyle kredi hesabının kat edildiği, kat ihtarnamesinde davalının rehin ipotek veren olarak yer aldığı ve 74.858,87 TL asıl alacak 2.157,19 TL işlemiş faiz, 107,86 TL %5 BSMV 1.087,18 TL ihtar masrafları olmak üzere toplam 78.211,10 TL üzerinden Konya 12. İcra Müdürlüğü'nün 2016/12763 takip sayısıyla 15/11/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, 10/04/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında imzalanan 25/01/2010 ve 04/09/2015 tarihli genel kredi sözleşmelerinde davalının toplam 500.250,00 TL limitle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, aynı zamanda en son imzalanan 04/09/2015 tarihli sözleşme ile diğer sözleşmeler arasında bağlantı kurulduğu, davalıya ait gayrimenkul üzerine 25/01/2010 tarihli 300.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, davacı banka tarafından 53795468-1070 nolu KMH kredisinin 31/03/2016 tarihinde kullandırımına başlandığı, davalının 06/11/2016 temerrüt tarihi itibariyle 20.000,00 TL anapara alacak 2.946,49 TL işlemiş akti faiz, 147,31 TL BSMV olmak üzere toplam 23.093,80 TL alacaklı olduğu, davacı banka tarafından 53795468-1051 nolu taksitli ticari kredinin 02/08/2016 tarihinde kullandırımına başlandığı, davalının 06/11/2016 temerrüt tarihi itibariyle 21.399,91 TL anapara alacak 673,38 TL işlemiş akti faiz, 33,67 TL BSMV olmak üzere toplam 22.106,96 TL alacaklı olduğu, davacı banka tarafından 53795468-1045 nolu taksitli ticari kredinin 08/08/2016 tarihinde kullandırımına başlandığı, davalının 06/11/2016 temerrüt tarihi itibariyle 32.958,96 TL anapara alacak 1.112,36 TL işlemiş akti faiz, 55,62 TL BSMV olmak üzere toplam 34.126,94 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, davacı banka tarafından kullandırılan ve takibe konu edilen kredilerin davalı ...'nin 60.000,00 TL limitli kefaleti bulunan 25/01/2010 tarihli sözleşme ile ilgili olmadığı, davalının imzasının bulunmadığı, 21.03.2014 ve 04.09.2015 tarihli sözleşmeler kapsamında kullandırılan Taksitli Ticari Krediler olduğu, dolayısıyla davalının, kullandırılan krediden dolayı davacı bankaya karşı kefalet akdine dayalı bir sorumluluğunun bulunmadığı, her ne kadar davacı taraf kredinin kullandırıldığı sözleşmelerin davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 25/01/2010 tarihli genel ticari kredi sözleşmesi ile bağlantılı olduğu ve 04/09/2015 tarihli sözleşmede davalının kefil sıfatıyla imzası bulunduğu iddia etmiş ise de; söz konusu sözleşmeler incelendiğinde; sözleşmelerde bağlantıya ilişkin hüküm bulunmasına rağmen sözleşmelerde davalının kefil veya başka bir sıfatla imzası bulunmadığından bağlantı hükmünün ve 04/09/2015 tarihli sözleşmenin davalı tarafından kefil sıfatıyla imzalanmasının eş rızası alınmadığından geçerli kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulü ile, İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.