(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2021/1098 E. , 2021/5204 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava konusu taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine ilişkin olarak taraf tanıklarının beyanları arasında çelişki olduğu belirtilerek, mahallinde yeniden keşif yapılması, keşifte dinlenecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişisi ve taraf tanıklarından taşınmazın tespit günü itibariyle asli kullanıcısının kim olduğunun etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bundan sonra toplanacak deliller uyarınca karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, müdahil ..., davaya konu taşınmazın zilyetlik hakkını davacı ..."dan satın aldığını ileri sürerek davaya katılmış ve yargılama neticesinde davacı ..."ın davasının kabulüne, müdahil ...’ın talebi yönünden Mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, davalı ... hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, dava konusu 1658 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın aynı ada ve parsel numarası altında, kadastro tespitindeki miktarı ve niteliği ile Hazine adına tespit ve tesciline, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. İşbu taşınmaz bahçe olarak 20 yılı aşkın süreden beri ..."ın kullanımındadır." şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 27.10.2020 tarih 2017/4822-2020/4806 E.K. sayılı ilamıyla; Davanın, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu ile oluşan tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin iptali ile davacı lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkin olduğu, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için, davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca, taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazine ile şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerektiği, somut olayda; dava konusu 1658 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, yargılama sırasında 16.01.2014 gününde 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak ... adına tescil edildiği, Hazinenin mülkiyetinden çıktığına göre, artık 6292 sayılı Yasanın uygulanma olanağı kalmadığı, davanın görülebilirlik koşulu ortadan kalktığı, bu nedenle; Mahkemece, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gereğine değinilmiş, bozma ilamına karşı davacı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dairemizce istikrar bulan uygulama ile 3402 sayılı Kadastro Kanunun ek. 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ya da güncelleme çalışmasının kesinleşmesi ve akabinde taşınmazın maliki olan Hazine tarafından 6292 sayılı yasa uyarınca kullanıcısı ya da kullanıcısının muvafakati ile diğer kişilere satılması ve kişiler adına tapu kaydı oluşması halinde bu taşınmazlar hakkında kullanıcı şerhine yönelik olarak açılmış ya da açılacak davaların dinlenemeyeceği tartışmasızdır.
Eldeki dosya kapsamına göre; davanın 19.07.2010 tarihinde askı ilan süresinde açılmasına rağmen tespit tutanağı aslının sehven kesinleştirildiği, mahkemece tutanak aslının dosya arasında olmadığının fark edilmesi üzerine 10.01.2017 tarihli yazı ile istendiği, Tapu Müdürlüğünce 12.01.2017 tarihli cevabi yazı ile tutanak aslının ve sehven kesinleştirilmesi nedeniyle oluşan tapu kaydıyla birlikte mahkemeye gönderildiği, tapu kaydının incelenmesine 6292 sayılı yasa kapsamında 16.01.2014 tarihinde kullanıcı şerhi korunarak satış nedeniyle ... Belediyesi adına tapu kaydının oluştuğu, mahkemece de bu nedenle ... Belediyesinin davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
Kadastro Mahkemesinde taşınmaz hakkında dava devam ederken tutanak aslının kesinleşmesi nedeniyle oluşan tapu kaydının yolsuz olduğunun kabulü gerekir. Diğer yandan taşınmazın her ne kadar 6292 sayılı yasa uyarınca davalı ... Belediyesine satışı nedeniyle Belediye adına tapu kaydı oluşmuş ise de, bu devrin 6292 sayılı yasanın 8. maddesi uyarınca devredildiği, anılan maddenin 2. bendinde, “... hak sahipleri ve mevcut hakları da belirtilmek suretiyle...” devrin yapılacağının düzenlendiği, 7. bendinde ise “Devralan idareler devraldıkları taşınmazları; hak sahiplerinin talebi üzerine fiili durumuna uygun olarak ifraz edilmek suretiyle müstakil parsel veya paylı olarak, üzerinde çok katlı bina bulunan taşınmazlarda ise kat mülkiyeti tesisi suretiyle, bunun mümkün olmaması hâlinde paylı olarak hak sahipleri ile bunların kanuni veya bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış olan akdî haleflerine tabi oldukları mevzuatına göre bu Kanunda belirtilen satış ve ödeme koşullarını da dikkate alarak rayiç bedel üzerinden doğrudan satabileceği gibi; hak sahipleri taşınmazı doğrudan satın almış olsaydı Hazineye ödeyeceği bedeli devralan idarelere ödemeyi kabul etmesi hâlinde, taşınmaz kendisine ait kabul edilerek hakları karşılanmak kaydıyla devir alan idarelerin kendi projelerinde ve mevzuatlarına göre değerlendirebileceği, üzerinde yapı ve eklentileri bulunan proje alanında kalan taşınmazların üzerindeki yapılar için; o yıla ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı birim fiyatlarından eksik imalat bedeli ve yıpranma payı düşüldükten sonra kalan bedelin ödeneceği ya da bu bedelin, devralan idareler tarafından gerçekleştirilen projeler kapsamında hak sahiplerine verilecek taşınmazların bedelinden mahsup edileceği, bu durumda hak sahipleri, bu hakların dışında taşınmazların doğrudan satış hakkından yararlanamayacakları” hükmünün getirildiği anlaşılmaktadır.
Bu düzenleme uyarınca çekişmeli taşınmazın ... Belediyesine devredildiği ve davalı ...’ün adına tespitte oluşan kullanıcı şerhinin korunduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve tespit tarihi itibariyle taşınmazın kullanıcısının davacı ...’ın olduğunun belirlenmesine göre, davalı ...’ün temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak; taşınmazın, 6292 sayılı yasanın 8. maddesi uyarınca Hazineye ait satış yetkisini de içeren şekilde devri söz konusu bulunduğundan, Hazine tarafından yapılan bu devrin gerçek kişilere yapılan satış işlemi gibi düşünülemeyeceği ve eldeki davada, taşınmazın mülkiyeti hususunda bir ihtilaf bulunmayıp dava kullanıcı şerhine yönelik bulunduğuna göre, çekişmeli taşınmazın ... Belediyesi adına tesciline karar vermek gerekirken Hazine adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup davalı ... Belediyesinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bu nedenle bozulması gerekirken anılan kanun maddesi gözden kaçırılmak suretiyle ilk paragrafta belirtilen gerekçeyle bozulduğu anlaşılmakla; Dairemizin 27.10.2020 tarih 2017/4822-2020/4806 Esas, Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve az yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 10.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.