21. Hukuk Dairesi 2018/3552 E. , 2019/4135 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 25. İş Mahkemesi
KARAR
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
A)Davacı İstemi :
Dava, davacının 16/04/2009-16/04/2011tarihleri arasında davalı ... inş.Ltd Şti"nin ihale ile yüklendiği inşaat işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı işveren vekilinin cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunduğu, davacının müvekkiline ait ... ... Ovası - ... Projesinde mevsimlik işçi olarak, hava şartlarına göre aralıklı olarak çalıştığını, SSK kaydı incelendiğinde son çalışma tarihinin 2003 olduğunun görüleceğini, bu tarihin ... 11. İş Mahkemesinin 2011/1097 E. sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile teyit edildiğini, müvekkili şirkete ait ... projesinin 2011 tarihinde kapanmış olması, herhangi bir irtibat bürosunun bulunmaması nedeniyle davacının kayıtlarına ulaşılamadığını, bu nedenle davacının işyeri özlük dosyasının sunulamadığını, müvekkili şirketin, davacının çalıştığı müddet boyunca davacının sigorta primlerini tam ve eksiksiz olarak yatırdığını, davacının ... 11. İş Mahkemesinin 2011/1097 E. Sayılı dosyası ile hizmet tespiti ve işçilik alacaklarının tahsili amacıyla açtığı davada, dinletmiş olduğu tanıklardan ve alınan bilirkişi raporundan davacının mevsimlik isçi olarak geçici nitelikte çalışmaları olduğu, ..."ta kar yağınca çalışmaların durduğunun tespit edildiğini belirtmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Diğer davalı Kurum vekilinin cevap dilekçesinde, kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiğini belirtmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 23/06/2009-04/02/2010 tarihleri arasında (188 gün +34 gün =222 gün ) fiili çalışmasının bulunduğu çalışmaların 5510 sayılı yasanın 4 A maddesine ( 506 sayılı yasanın 2/1 ) göre sigortalı sayılması gerekeceğinin tespitine diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
Davalı ... vekili istinaf başvurusunda; davanın açıldığı tarih itibariyle 5510 sayılı Yasanın 86. maddesinin 9. fıkrasında belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiğini, çalışmaların işyerine kısmi olarak bildirilmesinin Işyerinde kesintili çalışıldığının karinesi olduğunu, yeterince araştırma yapılmadana karar verildiğini, işyerindeki fiili çalışmanın yazılı belgelerle ispatı gerektiğini, resen araştırma yapılması gerektiğini ileri sürmüş, ileri sürülen ve resen gözetilen sebeplerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili istinaf başvurusunda; 5510 sayılı Yasanın 86/9. fıkrasında belirtilen 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, mahkemenin duruşma günlerinden haberdar olmadıklarını ve bu nedenle kendilerini temsil etme haklarını kullanamadıklarını, gerekçeli kararın müvekkil şirkete tebliği ile karardan haberdar olduklarını, mahkemenin eksik inceleme ile başka delilerle desteklenmeyen tutarsız tanık anlatımlarına dayalı karar verdiğini, davacının mevsimlik işçi olup, haklarını tam olarak aldığının resmi belgelerle ispatladıklarını, işe giriş bildirgesinin verilmesinden önce yurt dışına gitmiş olmasının çalışmaya başladığı anlamına gelmediğini, şirketin kurumsal bir şirket olduğunu ve gereken özeni gösterdiğini ileri sürmüş, ileri sürülen ve resen gözetilen sebeplerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu; "davalı şirketin, 15/05/1996 tarininde yasa kapsamına alınan 43560.52/01 sicil sayılı, 10/10/1997 tarihinde yasa kapsamına alınan 17324.36/01 sicil sayılı ve 01/01/2002 tarihinde yasa kapsamına alınan 148.34/02 sicil sayılı üç ayrı işyerinin bulunduğu,davacıya ait hizmet döküm cetveline göre davacının ilk olarak 01/10/1998 tarihinde işe başladığı, davalı şirkete ait 17324.36/01 sicil sayılı işyerinde 19/03/2004-31/05/2008 ve tarihleri arasında 05/02/2010-20/07/2011 tarihleri arasında sigortalı çalışmalarının bildirildiği, ... Çalışma Bakanlığı tarafından düzenlendiği anlaşılan belgeye göre; davacının ... ... Şirketi"nde çalıştığı ve ..." a giriş tarihinin 17/05/2009, şirkette çalışmaya başlama tarihinin 23/06/2009 olduğunun belirtildiği, dinlenen bordro tanıkları ..., ... ve ..."ın davacının ..."daki çalışmalarını doğruladıkları, ... kayıtlarına göre de yurtdışına çıkış tarihinin 16/05/2009 olduğu dolayısıyla 16/04/2009 tarihinde ..."daki işyerinde çalıştığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, ... Çalışma Bakanlığı"nın yazısına göre 23/06/2009 tarihinde başlayan çalışmalarının 20/07/2011 tarihine kadar devam ettiği, bu dönemde kuruma bildirilmeyen 222 gün fiili çalışmasının bulunduğu ve bu çalışmalarının da hizmet akdine dayalı olarak geçtiğine ilişkin mahkemenin değerlendirmesinin yerinde olduğu, davalı işveren vekilinin duruşmalardan haberdar edilmediği ve kendilerini temsil haklarının elinden alındığına yönelik itirazına ilişkin olarak yapılan incelemede ise; davalı vekili Av ..."ın şirket vekilliğinden istifasına ilişkin 24.03.2014 tarihli istifa dilekçesinin asile tebliğ edilmemesi yerinde görülmemişse de, aynı vekaletname ile vekalet görevini üstlenen Av. ..."ın vekalet görevinin devam ettiği anlaşıldığından hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği sonucuna varılarak, mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı " gerekçeleriyle davanın esastan reddine karar vermiştir.
E)Temyiz :
Davalılar; istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmişlerdir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen 05/02/2010 tarihli işe giriş bildirgesi ve 2004/1-06/06/2008, 2010/2-20/07/2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının Kurum kayıtlarında gözüktüğü, davalıya ait farklı sicil numaralarında işyerleri olduğu, davacının yurtdışı giriş-çıkış pol-net kayıtlarının alındığı, davacının bir kısım çalışmalarının davalının ..."daki işyerinde geçtiğine ilişkin olup, davalıya ait ..."da şirket olup olmadığının anlaşılamadığı, davacının yurtdışında ... şirketinde çalıştığının belgelerle sabit olduğu ancak bu işyerinin davalı şirkete ait olup olmadığının tanık beyanlarına göre tespit edildiği, başkaca yazılı bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yapılacak iş; davacının yurtdışında çalıştığı anlaşılan Arco ... şirketinin davalıya ait olup olmadığına ilişkin ilgili kurum ve ticaret sicilinden kayıtlar getirtilerek, davalıya ait olduğunun yazılı bilgi ve belge ile ortaya konulduktan sonra çıkacak sonuca göre, toplanan deliller doğrultusunda karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.