Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8500
Karar No: 2022/3680
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8500 Esas 2022/3680 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı ile davalı şirket arasında diğer davalının maliki olduğu taşınmazda bayilik anlaşması imzalandı. Diğer davalının maliki olduğu taşınmazda davacı lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildi. Rekabet Kurulu kararı doğrultusunda imzalanan bayilik sözleşmesinin sonlandırılmasıyla intifa hakkı tapudan terkin edildi. Davacı tarafından yapılan sabit yatırımların davalı tarafından kullanılmadığı bilirkişi raporu içeriğinden anlaşıldığı için, davacının talebinin reddine karar verildi. Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu sonucu, istinaf isteminin esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edildi ancak kararın onanmasına karar verildi.


Kanun Maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. madde.
11. Hukuk Dairesi         2020/8500 E.  ,  2022/3680 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.05.2017 tarih ve 2014/1064 E. - 2017/449 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.12.2020 tarih ve 2017/6822 E. - 2020/2088 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında diğer davalı ...'nın maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu olarak faaliyet göstermek üzere bayilik anlaşması imzalandığını, diğer davalı ...'nın maliki olduğu taşınmazda davacı lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis ettiğini, taşınmaz üzerinde bedeli davacı tarafından karşılanmak üzere önemli değere sahip kalıcı nitelikte yatırım yapıldığını, davalı şirketin intifa hakkı süresince davacının söz konusu taşınmazdan faydalanmasının engellenmesi halinde yapılan giderleri davacıya ödeyeceğini taahhüt ettiğini, Rekabet Kurulu kararı doğrultusunda davalı ile imzalanan bayilik sözleşmesinin sonlandırıldığını, intifa hakkının tapudan terkinin sağlandığını, ayrıca gönderilen ihtarname ile davacı tarafından bedeli ödenen sabit yatırımın güncellenmiş KDV dahil tutarı olan 309.138,00 TL'nin ödenmesinin istendiğini, ancak davalılar tarafından ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 309.138,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı ve husumet itirazıyla birlikte, intifanın halen terkin edilmemesi nedeniyle davalıların taşınmazı kullanamadığını, sözleşmenin süresinin 5 yıl olduğunu, 5 yıllık süre dolduktan sonra kendiliğinden sona erdiğini, talebin dayanağı kalmadığını, davacının keşide ettiği 08/06/2012 tarihli ihtarnamede dava konusu kalıcı yatırım bedelinin 04/08/2006 tarihli 5 yıllık bayilik sözleşmesinin süresinin sona erene kadar devam edeceğine güvenilerek yapıldığını beyan ettiğini, sözleşmenin normal süresinde sona erdiğini, dolayısıyla davacının talebinin yerinde olmadığını, davalıların bayiliğin faaliyete geçememesinde kusurunun bulunmadığını, ruhsat alınamamasının davacının kusurundan ileri geldiğini, davacının istasyona yaptırdığı işlerin hatalı olduğunu, bu durumun Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/19 D.İş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ile teyit edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yakıt tanklarının vaziyet planına uygun monte edilmediği, yakıt tanklarının cidarının tek katlı olarak imal edildiği, standartlara uygun olmadığı için söküldüğü ve takribi %65'inin tanklar ve tevzi hatlarından oluştuğu, hatalı imalat sonucu sökülerek arazide mevcut olduğu, kalan %35'lik kısmının ise taşınmazda değer artışına sebep olmadığı, davalı tarafından davacının tesis ettiği malların teslim ve iade alınmasının istendiği, ancak davacı tarafından teslim alınmadığı, dava konusu yapılan ve standart ve teknik ölçümlere uygun olmadığı için ruhsat alınamayan yerle ilgili olarak davacının talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından yaptırılan sabit yatırımların davalı tarafından kullanılmadığı bilirkişi raporu içeriğinden anlaşıldığı, her ne kadar davacı tarafından yapılan 50x20 metre ebadındaki saha betonunun %35'lik kısmının davalı tarafından hali hazırda dava dışı başka bir dağıtıcıdan aldığı yeni bayilik çerçevesinde kullanıldığı anlaşılmış ise de, saha betonunun takribi %65'inin tanklar ile tevzi hatlarından oluştuğu, davalı tarafından kırılarak yeniden yapıldığının tespit edildiği, kırma, hafriyat, curuf kaldırma, temizlik ve nakliye işlerine ait harcamaların davalı tarafından yerine getirildiği, buna göre kalan %35'lik kısmının taşınmazın değer artışına sebep olmadığına ilişkin bilirkişi raporundaki görüşün yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi