Esas No: 2020/6623
Karar No: 2022/3706
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6623 Esas 2022/3706 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6623 E. , 2022/3706 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.07.2017 tarih ve 2016/274 E- 2017/955 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.02.2020 tarih ve 2017/5689 E- 2020/510 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 10.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının, dava dışı yabancı yatırımcı Oceanworks International Corporation (OWC) arasında 05/04/2012 tarihinde Denizaltı Kurtarma Ana Gemizsi Kurtarma ve Sualtı Sistemleri Tedarik Sözleşmesi (MOSHİP) ve Kurtarma ve Yedekleme Gemileri Kurtarma ve Sualtı Sistemleri Tedarik Sözleşmesi (KURYED) imzalandığını, her iki sözleşmenin "sözleşmenin devri" başlıklı 31. maddelerine göre, yabancı yatırımcı OWC'nin, çoğunluk hisselerine sahip olacağı bir anonim şirkete bazı yükümlülükleri dışında yaptığı bu sözleşmeleri devretmeye izni olduğunu, bu kapsamda %55 çoğunluk hisseleri OWC'ye ait, %45 hisseleri de davacıya ait Oceanworks Aykor Teknolojik Ürünler San ve Tic AŞ (OWA)'ni kurduklarını, sözleşmelerin yüklenicisi olan OWC'nin her iki sözleşmeyi OWA'ya devrettiğini ve böylece davacının da ortadığı olduğu OWA'nın, davalının yüklenicisi pozisyonuna geldiğini, davacının, OWA'ya devredilen bu sözleşmelerin ilk kurulduğu tarihte garantör sıfatı ile imza koyduğunu, bu nedenle sözleşmelerin 9.4 ve 9.11 maddeleriyle yüklenici OWA'nın davaya vermesi gereken teminat mektuplarının %50'sinin davalı lehine OWA adına düzenlenerek davalıya verilmesini sağladığını, davalı ile OWA arasında 25 Mart 2014 tarihinde bir protokol düzenlendiğini, davacının işin Devri Protokolünün VII.2 maddesinde düzenlenen yükümlülüklerinin VII.2. maddesindeki yükümlülüğü dışındakilerin tamamını eksiksiz ifa ettiğini, VII.2.2 maddede belirlenen ve OWA'nın davalıdan aldığı avans ve peşinat ödemeleri sebebiyle yapılan mutabakat gereğince 4 eşit taksitte ödemeyi üstlendiği 328.228,57 Euro'nun ilk taksiti olan 82.057,00 Euro'nun davacı tarafından davalı hesabına gönderildiğini, davacının düzenlettirdiği iki adet avans teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle 606.192,61 Euro fazla ödeme yaptığını, ayrıca kesin teminat mektuplarının nakde çevrilmesi sebebiyle 538.048,79 Euro da fazla gecikme cezası aldığını, işbu gecikme ezası yönünden dava açma hakları saklı kalmak üzere, davacının avans teminat mektuplarının nakde çevrilmesi suretiyle haksız olarak alınan 606.192,61Euronun dava tarihinden itibaren TCMB'nin Euro mevduat hesapları için ön gördüğü oranda faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı ile sözleşme imzalayan dava dışı OWC tarafından her iki sözleşmenin, yeni kurulan OWA şirketine devredildiğini, sözleşmenin davacının ortağı olduğu OWA şirketine devrinden sonra davalı şirketin projeye bir an önce başlanması için bir kısım avans ödemelerini gerçekleştirdiğini, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davacı tarafın sözleşme konusu işlerin yapılması bir yana, alınan yüklü avanslara rağmen işe henüz başlangıç dahi yapılmadığını, davacı sözleşmenin tarafı ve aynı zamanda yüklenici olan OWA şirketinin ortağı olup, imzalamış olduğu sözleşmeler ve vermiş olduğu teminat mektupları ile sözleşmenin tarafı ve garantörü olduğunu, davacı ve ortağı olan OWC'nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle taraflarca ek sözleşmeler imzalanarak, teminat mektuplarına ilişkin ek düzenlemelere yer verildiğini, buna rağmen davacı tarafın üzerine düşen yükümlüklerini yerine getirmeden talepte bulunamayacağını, avans ve kesin teminat mektubu ayrımı yapılmadan teminat mektuplarının tamamının tarafların yükümlülüğüne karşı teminat olduğu hususunun 25/03/2014 tarihli devir protokolünde kararlaştırıldığını, ek protokol ile de tarafların gecikme gün sayısı konusunda mutabakata vardıklarını, davalının gecikmelerden kaynaklı olarak, Savunma Sanayi Müsteşarlığına gecikme cezası ve cezai şart ödemesi yapmakla mükellef olduğunu, davacı ve ortağı olan OWC'den kaynaklı gecikmeler nedeniyle davalının çok ciddi maddi zararlara uğradığını, davalının itibar kaybına uğramasına neden olduğu gibi davacıdan kaynaklı gecikmeler sebebiyle Savunma Sanayi Müsteşarlığına karşı büyük cezalar ödeme yükümlülüğü altına soktuğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, dava konusu olan ve davalıya verilen avans teminat mektuplarındaki banka garantisi müteahhide (yükleniciye) verilen avansların iadesi ile ilgili olup, Avans teminat mektubu inşaata yada yüklenilen işe başlamadan veya işe başlamakla beraber henüz ihzarat ve imalat meydana getirmeden iş sahibi tarafından yükleniciye peşin verilen bir miktar paranın karşılık ve teminatını teşkil edeceği, çoğu zaman verilen avans yüklenicinin ara hakedişlerinden kesilerek kapatıldığından eser ikmal ve teslim edilmediği halde iş sahibi tarafından avans teminat mektubu derhal serbest bırakılacağı, avans teminat mektubunun iş sahibinin diğer alacaklarını karşılamak fonksiyonu bulunmadığı, davacı tarafından davalıya 02/08/2012 tarihli 1356 referans nolu Kuryet sözleşmesi için 435.220,00 € ve 02/08/2012 tarihli 1357 referans nolu teminat mektubu ile de Moship Sözleşmesi için 813.780,00 €'luk avans teminat mektuplarının verildiği, davacı ile davalı arasında akdedilen devir protokolü dikkate alındığında davacının verilen avans teminat mektuplarından dolayı sorumluluğunun hesaplandığı ve taraflarca bunun 328.228,57 € olarak kararlaştırılıp, 4 ay içerisinde ve 4 eşit taksitle ödeneceğinin belirtildiği, avans teminat mektupları sadece verilen avansların tamamen veya kısmen geri tahsil edilememesi riskini karşıladığı, bu bakımdan ödenmeyen avanslar dışında başka alacakların tahsili için nakde çevrilemeyeceği, bu bağlamda davalı tarafça gecikme cezası olarak paraya çevrilmesi yada bono nedeniyle paraya çevrilmesinin hukuka aykırı olduğu davacı tarafından davalıya teminat mektuplarının toplam bedelinin 1.249.000,00 € olduğu, taraflarca düzenlenen sözleşme uyarınca davacının avans açığının 328.228,57 € olduğu, ve bunun 82.057,00 €'nun davacı tarafından davalıya 09/07/2014 tarihinde ödendiği, dolayısıyla avans açığı miktarının 246.171,57 € olduğu toplam avans teminat mektubu tutarı olan 1.249.000,00 €'dan kalan avans açığı 246.171,57 € düşüldüğünde 1.002.828,43 € kaldığı, bu bedelden 396.635,83 €'luk davacıya yapılan ödeme düşüldüğünde davalının toplam 606.192,60 €'yu, davacıdan fazla tahsil ettiği, taraflar arasında akdedilen işin devri protokolü ve ek sözleşme uyarınca sözleşmenin 9. maddesinin ek 22 başlıklı protokolün 9.9. maddesi gereğince "bu sözleşme kapsamında alınan teminat mektupları İstanbul Tersanesi tarafından nakde çevrilebilir ve gelir kaydedilebilir ibaresi ile değiştirildiği davalı tarafça belirtilmiş ise de söz konusu bu düzenlemenin gerek yasal düzenlemeyi, gerekse sözleşmenin 9.9. maddesinde belirtilen düzenlemeyi ortadan kaldırıcı nitelikte olmadığı, avans teminat mektuplarının diğer alacaklılar için paraya çevrileceği yönünde açık bir düzenlemenin bulunmaması gözönüne alındığında bu düzenlemenin olsa olsa avans teminat mektupları için avans alacağı varsa nakde çevrilebileceği yada diğer alacaklara ilişkin kesin teminat mektuplarının nakde çevrilebileceğine yönelik bir düzenleme olduğu yine davalı tarafça kendileri tarafından kesilen ceza faturalarının her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, buna ilişkin davacının bir itirazının bulunmadığı ancak davanın avans teminat mektuplarının haksız paraya çevrilip çevrilmediğine yönelik olduğu, davalı tarafça davacı şirketten sözleşmenin ifa edilmemesi cezai şart talebi vs gibi taleplerle ilgili usulüne uygun açılmış dava yada takas mahsup iddiasının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, dava dışı OWA ile davalı arasındaki sözleşme ile avans ve kesin teminat mektupları ayrı ayrı düzenlendiği, Kesin teminat mektuplarının serbest bırakılmasının şartları 9.8.1 vd. maddesinde açıkça düzenlenmişken, Ek 22 başlıklı ek sözleşmede ise kesin teminat mektuplarına ilişkin 9.8.1 ve alt maddeleri ile 9.8.2.1, 9.8.2.2 maddelerinin iptal edildiği, ek sözleşmede avans teminat mektuplarının riski yahut serbest bırakılma şartları yönünden açıkça bir düzenleme yahut değişiklik yapılmadığı, Sözleşmelerde avansa konu işlerin ne kadar olduğu açıkça yer almasa da; Davacı ile davalı arasındaki işin devri protokolünün; V.1.10 maddesine göre; "IS, OWA'ya ödediği avans ve peşinat ödemeleri ile ilgili yapılan hesaplama sonucunda kalan bakiye 957.253,80 ABD Doları alacağını OWC'den, 328.228,57 Euro alacağını AYKOR'dan istemek hakkına sahiptir" şeklindeki düzenlemeye göre davacının avans ve peşinat ödemeleri yönünden davalıya 328.228,57 Euro borcu olduğunun açıkça kararlaştırılmış olması karşısında sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince taraflar anılan hükümle bağlı olduğu, asıl sözleşmenin değişikliğe uğramayan 9.11 maddesi gereğince davacının garantörlüğü kesin teminat mektubu ile sınırlı olduğu, gecikme cezasının avans teminat mektubu kapsamında olduğuna ilişkin; sözleşmelerde, ek sözleşmelerde yahut protokolde açıkça bir düzenleme yer almadığı gibi asıl sözleşmedeki 9.9 maddesinin ek sözleşmede; "Bu sözleşme kapsamında alınan teminat mektupları İstanbul Tersanesi tarafından nakde çevrilebilir ve gelir kaydedilebilir" şeklinde değiştirilmiş olmasının avans teminat mektubunun sözleşmeden kaynaklanan tüm borçlara karşılık nakde çevrilmesine imkan verdiği yönünde yorumlanamayacağı, davalı taraça ayrı bir dava açılmadığı yahut takas mahsup definde bulunulmadığı dikkate alınarak ilk derece mahkemesince nakde çevrilen avans mektubu toplamı olan 1.249.000,000 Euro'dan davacı tarafça kabul edilen avans borcu (246.171,57 Euro) ile davalı tarafça iade edilen tutarın (396.635,83 Euro) mahsubu ile bakiye bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 99.626,98 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.