Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8473
Karar No: 2022/3701
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8473 Esas 2022/3701 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/8473 E.  ,  2022/3701 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.12.2018 tarih ve 2016/514 E- 2018/1332 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 22.10.2020 tarih ve 2019/478 E- 2020/1158 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin, ülkemizde faaliyet gösteren şirket ve kurumların, dava dışı Microsoft ile imzaladıkları kurumsal lisans anlaşmaları kapsamındaki ürünlere ilişkin olarak ülkemizde satış yapabilen beş DLAR'dan (yetkili satıcı) birisi olduğunu, davalının huzurdaki uyuşmazlığa dair öncelikle, Microsoft tarafından üretilen yazılım lisanslarına ilişkin dava dışı Microsoft ile çerçeve niteliğinde bir Kurumsal Anlaşma imzaladığını, müvekkili ile de 05/05/2014 tarihli bir Satış Sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile davalının Microsoft ile imzaladığı Kurumsal Anlaşma kapsamındaki ürünleri, sözleşmede kararlaştırılan şart ve koşullar altında müvekkili şirketten satın almayı kabul ve taahhüt ettiğini, tarafların imzaladığı sözleşmenin, 3.4'üncü maddesinde kararlaştırıldığı üzere 01/04/2014 tarihinden başlamak üzere 3 yıl süreli olduğunu, tarafların sözleşme ile belirlenen yıllık ürün bedeli olan 27.000,00 USD + KDV'nin müvekkili tarafından iki taksit halinde fatura edilmesi hususunda mutabık kalındığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca edimini ifa ederek ürünleri davalı takip borçlusuna teslim ettiğini, müvekkilinin alacaklarını tahsil edemediğini, davalının sözleşmeye uymadığını, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'nün 2015/34168 E. sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın % 20'tan aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, yetki itirazında bulunduğunu, müvekkili ile davacı arasında imzalanan açık sözleşme hükümleri gereği birinci yıldönümü 01 Nisan 2015 de sona eren sözleşme için 14 Ekim 2014 tarihinde yani 168 gün önce fesih yapıldığını, taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan sözleşmenin hükümlerine göre tarafların diledikleri takdirde 120 gün öncesinden bildirerek sözleşmeyi fesih etmelerinin mümkün olduğunu ve ekli karşılıklı e-mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere müvekkili tarafından birinci yıl dönümü dolmadan 168 gün önce fesih ile iki tarafa da bildirdiğini, davacının sözleşmenin 168 gün önce fesih edilmiş olması hem de biran için feshin kabul edilemez olduğunu kabul edildiğinde sözleşmenin 6. maddesinin son fıkrası gereğince ikinci yıla ait bedeli talep hakkının bulunmadığını, sözleşmenin üçüncü yılına ait her hangi bir talepte bulunabilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arası sözleşmenin müşteriye 120 gün önce ihbarlı fesih hakkı tanıdığını bunun gerçekleşmemesi durumunda müşterinin o yıla ait bedeli ödeyeceğinin hüküm altına alındığını, TMK 2 hükümlerine göre dava açma hakkı bulunmadığı gibi fesih ihbarının karşı tarafa bildirildiğini, bu konuda uyuşmazlık olması durumda mailin muhatapları yönünden yemin teklifinin olduğunu ve davacı ile müvekkili arasında birinci yıl bedelin ödendiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, davacının müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 01/04/2014 başlangıç tarihli, davalı ile Microsoft arasında imzalanan Kurumsal Anlaşma kapsamındaki ürünleri Data Market'in bu sözleşmede tanımlanan şart ve koşullar çerçevesinde davalıya satması hususunda 3 yıl süre ile geçerli olacağı kararlaştırılan sözleşme akdedildiği, taraflar arasındaki epostalara göre, davalının 14 Ekim 2014 Tarihinde saat 4:50'de Microsoft ve Data Market Bilgi Hizmetleri Ltd. Şti'ne hitaben göndermiş olduğu epostada "Hasel Yönetimi" nin sözleşmede 3 yıl olarak belirlenen anlaşmadan 1. yıl sonunda çıkmak istediğini" bildirdiği, Epostanın gönderilme tarihinin Sözleşmenin 1. yılının sonu olan 01/04/2015 tarihinden 165 gün öncesinde fesih talebini ilettiği bu sürenin sözleşmede belirtilen 120 gün sınırından daha önce olduğu, ancak taraflar arasında mevcut Sözleşmenin 8.3 maddesinde fesih işlemiyle ilgili olarak "Taraflardan birinin sözleşmeyi haklı sebeb olmaksızın erken fesih etmeyi istemesi durumunda fesih işlemi; Microsoft kurumsal anlaşma 1.ve/veya 2.yıldönümlerinden 120 gün önce yazılı olarak ihtarda bulunmaları kaydı ile Microsoft'un Data Market Bilgi Hizmetleri Ltd. Şti'ne vereceği onaya tabii olarak microsoft ile davalı (Hasel İstif Makinaları San. ve Tic. A.Ş) arasında imzalanan Microsoft Kurumsal Anlaşmasının 6.maddesine uygun olarak yapılacaktır.'' hükmüne riayet edilmediği, Microsoft şirketi tarafından davacı adına düzenlenen 11/11/2016 tarihli belge ile davalı şirketin Microsoft Kurumsal Anlaşmasının iptali için 14/10/2016 tarihinde yaptığı başvurunun olumsuz sonuçlandığının bildirildiği bu hali ile davalının erken fesih isteğinin usulüne uygun olmayıp geçersiz olduğu, İstanbul 22.İcra Müdürlüğü'nün 2015/34168 E. sayılı dosyasından 63.723,61 USD asıl alacağa konu borcunun sebebinin 09/10/2015 tanzim, 15/10/2015 tanzim, 26/11/2015 tanzim ve 26/11/2015 tanzim tarihli toplam 63.723,61 USD bedelli 4 adet fatura olduğu, davacı kayıtlarında tanzim edilen faturalar kaydı mevcut ise de davalı tarafın iade faturaları ve davacının da tekrar faturaları ve en son da davalının iade edilen fatura kayıtları neticesinde davacı kayıtlarında borç alacak bakiyesi bulunmadığı esasen taraflar arsında fatura konusu ve içeriği ile bir ihtilafın mevcut olmadığı bu nedenle davalı tarafından 1. yılın sonunda yapılan erken fesih bildirimi süresinde olmasına rağmen Microsoft onayı olmaksızın yapılmış olmakla geçersiz fesih olduğunda davacının 2. ve 3. yıla ilişkin hak ve alacakları talep hakkı bulunduğu, takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK'nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın takip tarihi itibari ile TL karşılığının %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'nün 2015/34168 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına, davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20'si olan 36.982,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, dava dışı Microsoft firmasının kurumlar ile yaptığı anlaşma çerçevesinde Microsoft tarafından üretilen yazılım lisanslarının Türkiye içinde kurumlara satışı için yetkilendirilmiş firma olduğu, taraflar arasındaki sözleşme, davalı ile dava dışı Microsoft firması arasında imzalanan ve Microsoft tarafından üretilen yazılım lisanslarının kullanımına ilişkin kurumsal anlaşma çerçevesinde ilgili yazılım lisanslarının davacıdan satın alınmasına ilişkin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 3 yıllığına imzalandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.5 maddesinde feshe ilişkin düzenleme yapılmış olup, anılan düzenlemeye göre sözleşmenin her hangi bir sebep belirtilmeksizin feshi, feshin davalı ile dava dışı Microsoft arasında imzalanan kurumsal sözleşmenin feshine ilişkin 6. maddesine uygun olarak yapılması ve dava dışı Microsoft firmasının feshe onay vermiş olmasına bağlı olduğu, davalı taraflar arasında fesih için öngörülen süre içinde sözleşmenin feshi talebini karşı tarafa ilettiğini ispatlamış ise de söz konusu feshe dava dışı Microsoft firmasının onay verdiğini ispatlayamadığı, taraflar arasındaki sözleşmede fesih ihbarının davacı tarafından dava dışı Microsoft firmasına bildirileceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, sözleşmeye göre davalı alıcının söz konusu sözleşmeden dönebilmesi için öncelikle dava dışı Microsoft firması ile aralarında yapılmış bulunan kurumsal sözleşmeyi feshetmesi ve davacı ile yaptıkları sözleşmenin feshine ilişkin bu firmadan onay alması gerektiği, davalı sözleşmenin feshi talebini davacıya e-mail ile bildirdiği, taraflar arasındaki e-mail yazışmasına göre davalı dava dışı Microsoft firmasının sözleşmenin feshine onay vermediğini bildiği, sözleşmede, sözleşme konusu ürünlerin 3 yıl süresince kullanımı karşılığında ödenecek ücret belirlenmiş olup davacı da sözleşme hükümlerine göre ücret faturası düzenlendiği, davalı söz konusu fatura bedellerini ödediğini veya ödemesi gerekmediğini ispatlayamadığından takibe itirazının haksız olduğu, ayrıca takip dayanağı fatura olup alacak likit ve belirlenebilir olduğundan ve davalı itirazında haksız bulunduğundan icra inkar tazminatı şartları da oluştuğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Lisans yazılım sözleşmelerine dayalı olarak düzenlenen faturalara konu alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davalının öncelikle davadışı Microsoft şirketiyle Kurumsal Anlaşma yapması, akabinde de Microsoft ürünlerinin Türkiye'de yetkili satıcısı davacı ... Ltd. Şti. ile kurumsal anlaşmaya uygun olarak yazılım alım-satım sözleşmesi yapması gerekmektedir. Bu prosedüre uygun olarak taraflar arasında akdedilen 05/05/2014 tarihli sözleşmeden daha önce davadışı Microsoft ile davalı arasında yapılan 52412845 nolu Kurumsal Sözleşmeye de atıfta bulunulmuştur.
    Taraflar arasında arasında imzalanan Sözleşmenin 3.4 maddesi uyarınca, 01.04.2014 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 yıl olarak akdedilmiş, sözleşmede yıllık lisanslı ürün bedeli belirlenmiş ve birinci yıl bedeli de davalı tarafından ödenmiştir. Sözleşmenin 3.5 maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, tarafların Microsoft Kurumsal Anlaşmasının 1. veya 2. yıldönümlerinden 120 gün önce yazılı olarak ihbarda bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshetmeleri mümkün kılınmıştır.
    Dosyadaki belgelerden davalı tarafından anlaşmanın 1. yıl dönümünden 165 gün öncesinde 14.10.2014 tarihinde sözleşmenin fesh edilmek istendiği hem davacıya hem de davadışı Microsoft şirketine ihbar edilmiş olup gerek davacının, gerekse üst lisans vereni telif hakkı sahibi Microsoft şirketinin fesih ihbarına sessiz kalmış olması davacı lehine hak doğurmaz. Davalı tarafından hem kurumsal anlaşma hem de yazılım alım-satım sözleşmesine uygun bir şekilde fesih ihbarında bulunulduğu anlaşılmakla, davacı taraf yeni dönem için lisans bedeli talep edemeyeceği halde mahkemece davanın reddine kararı vermesi gerekirken hatalı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, sözleşmenin 3.5 maddesi gereğince dava dışı Microsoft'un feshe onay verdiğinin ispatı külfetinin davacı tarafa ait olması ve hususun davacı tarafça yasal delillerle ispat edilememiş bulunmasına göre yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353/b-1 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmasına göre davacı vekilinin temyiz kanun yolu isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi