13. Hukuk Dairesi 2019/1472 E. , 2019/5371 K.
"İçtihat Metni"........
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmasız, davalı avukatınca duruşmalı temyiz edilmiş ise de, dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan .......... parselde yapılacak olan A-4 Blok, 12 numaralı daireyi, “.........” ile satın aldığını, davalı tarafından verilen ilanlarda, sosyal alanların etrafı çevrili site içinde gösterildiğini, ancak yapılan araştırma sonucunda da bu sosyal tesislerin kamuya ait arazi içerisinde bulunduğunun anlaşıldığını, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini ve konutunun değer kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.500,00TL değer kaybı bedelinin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir
Davalı ... eksik ve ayıp bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bir aylık ayıp ihbarının süresinde davalıya yapıldığına dair herhangibir belge sunulmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dairemizin 2014/28065 Esas- 2015/18865 Karar sayılı ilamı ile “dava konusu olayda 4077 sayılı yasada düzenlenen “ayıplı ifa” değil “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklikler nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir.(Bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.11.2011 gün, Esas No: 2011/13-350, Karar No: 2011/700 Sayılı İlamı)----.Hal böyle olunca mahkemece işin esası incelenerek, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyeti aracılığı ile, davacı tarafın isteyebileceği bedel indirimi miktarının taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli raporla tespit edilmesi ve bu değer farkının ödetilmesine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen son kararında; "Davanın kısmen kabulü ile 11.825,19 TL nin 01.10.2002 tarihinden itibaren değişken oranlardaki reeskont faizi işletilerek davalıdan alınarak davacıya iadesine, fazlaya dair taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamından önce alınmış olan 26.03.2013 tarihli raporda; bilirkişilerce iki ayrı duruma göre hesaplama yapılmış olup; birinci durumda keşif tarihindeki mevcut durum dikkate alınarak basketbol sahaları hariç sosyal donataların site içerisinde kalması ve site sakinlerince kullanılması halinde 12.298,00TL değer kaybı oluştuğu, ikinci duruma göre sosyal donatıların bulunduğu alanın tamamen kamuya terk edilmesi halinde ise 23.650,00TL değer kaybı oluştuğu şeklinde görüş bildirilmiş, mahkemece bozmadan sonra alınan 12.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda ise 11.825,19 TL değer kaybı oluştuğuna ilişkin hesaplama yapılmış, yapılan tüm hesaplamalarda dava konusu bağımsız bölümün bedeli sözleşmede taraflarca kararlaştırılan 78.414 USD bedeli yerine fatura bedeli olan 118.252,00 TL hesaplamaya esas alınmıştır. Mahkemece 12.09.2018 tarihli bu rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, aldırılan raporlar arasında çelişki olduğu, çelişkinin giderilmediği ve taşınmazın değer kaybı hesabında; satış sözleşmesi bedelinin dikkate alınmadığı açıktır. O halde, dosya içeriğinden taahhüt edilen bu sosyal tesislerin tamamının mülkiyeti........... ait 189 ada 14 parsel üzerinde inşa edildiğinin anlaşıldığı hususu ile Dairemizin benzer uyuşmazlıklardaki emsal kararları da dikkate alınmak suretiyle bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderici, nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
..........