13. Ceza Dairesi Esas No: 2020/5415 Karar No: 2020/9187 Karar Tarihi: 13.10.2020
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/5415 Esas 2020/9187 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar temyiz edilmiş ancak Yargıtay tarafından bozulmuştur. Kararın açık olduğu ve sanık eylemlerinin net bir şekilde belirtildiği belirtilmiştir. Ancak, mahkemenin bazı yanlış kararları nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bu yanlış kararlar arasında mağdurun zararının giderilmiş olduğu zaman dilimi belirtilmediği için sanık hakkında TCK'nın 168/1 ve 168/2 maddelerinin koşullarının tartışılmaması, hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi durumunda ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi, sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının ertelenmesi nedeniyle TCK'nın 53/4 maddesi uyarınca 53/1. maddesinin uygulanmayacağına dair yanlış bir karar verilmesi gibi durumlar yer almaktadır. Kararın bozulması nedeniyle cumhuriyet savcısının temyiz itirazı kabul edilmiş ve kararın kısmen uygun olarak bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri arasında TCK'nın 168/1, TCK'nın 168/2, 5237 sayılı TCK'nın 51/7, TCK'nın 143 ve TCK'nın 116/4 maddeleri yer almaktadır.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/5415 E. , 2020/9187 K.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Mahkeme kararının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık olduğu ve sanığın eylemlerinin ne olduğunun gerekçeli kararda gösterilmiş olduğunun anlaşılması karşısında teblğnamede bu sebep ile bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Mağdurdan zararın giderilmiş olduğu zaman dilimi denetime olanaklı belirlenerek sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 168/1 ve TCK’nın 168/2. maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması zorunluluğu, 2-5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesi uyarınca hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine, karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine şeklinde karar verilmesi, 3-Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının ertelenmesi nedeniyle TCK"nın 53/4 maddesi uyarınca 53/1. maddesinin uygulanmayacağı gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Mağdurun olay günü saat 03:30 sıralarında ikametinde uyuduğuna ve sabah 08:00 sıralarında hırsızlık eylemini farkettiğine dair beyanı ile sanığın soruşturma aşamasında alınan eylemini sabaha doğru gerçekleştirdiğine dair ikrar içerikli savunmaları dikkate alınarak eylemin gece gerçekleştiğine dair kesin delil bulunmadığı halde, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK"nın 143. ve TCK’nın 116/4. maddeleri uyarınca yazılı şekilde hükümler kurularak sanık hakkında fazla cezalar tayin edilmiş olması, 5-Kabule göre de; sanık hakkında iddianamede TCK’nın 143 ve 116/4 maddelerinin uygulanması talep edilmediği, sanığa kovuşturma aşamasında CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan TCK"nın 143 ve 116/4 maddeleri uyarınca uygulamalar yapılarak savunma hakkının kısıtlanması, 6-Sanık hakkında 5 yıl 1 ay olarak belirlenen temel cezanın TCK"nın 143. maddesi uyarınca ½ oranında artırımı yapılırken hesap hatası yapılarak 7 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası yerine 7 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası olarak hesaplanması ve bundan sonra yapılan indirimlerin hatalı bulunan miktar üzerinden yapılarak eksik cezaya hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 13/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.