14. Hukuk Dairesi 2018/3798 E. , 2021/3876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/01/2017 tarihinde verilen dilekçeyle terekenin borca batık olduğunun ve hükmen reddedildiğinin tespiti istemi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 23/11/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin borca batıklığının tespiti ve TMK"nın 605/2 hükmü uyarınca mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ..."in 28/10/2014 tarihinde vefat ettiğini; müteveffanın son zamanlarda işlerinin iyi olmaması nedeniyle davalı ... dairelerine de borcunun olup, öldüğü tarih itibariyle terekesinin borca batık olduğunu beyan ederek; terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddedildiği yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, terekenin borca batık olduğunun ve terekenin hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 09/05/2018 tarihli istinaf kararı ile; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar, Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler.
6100 sayılı HMK’nın "Yargılama Giderlerinden Sorumluluk" başlıklı 326. maddesinde, hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin davalarda ise davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmedikleri, bilmelerinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması, davacı ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davanın kabulüyle birlikte davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesi sonrasında istinaf mahkemesince de sadece istinaf kanun yoluna ilişkin yargılama giderleri yönünden hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazının kabulü ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/11/2017 tarih ve 2017/60 E. - 2017/669 K. sayılı kararının hüküm sonucunun 3. bendindeki "davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine," cümlesinin çıkarılarak yerine "davanın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına" ifadesinin yazılmasına, yine hüküm sonucunun 4. bendinin tümüyle hükümden çıkarılarak yerine "Davanın niteliği gereği tarafların leh ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına," cümlesinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 08/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.