17. Hukuk Dairesi 2015/13527 E. , 2016/2899 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya kasko poliçesi ile sigortalı olan müvekkil şirkete ait aracın 04/12/2012 tarihinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası yaparak kullanılamayacak hale geldiğini, davalı....... 05/12/2012 tarihinde başvuru yapıldığını, davalı tarafça 10/01/2013 tarihli cevabi yazı ile talep edilen tazminatın teminat dışında bulunduğu belirtilerek ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine dava ikame edildiğini, yapılan yargılama neticesinde...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/06/2014 tarih ve 2013/137 E. 2014/351 K. Sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek 124.800,00.-TL"nin ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkil şirkete ödenmesine karar verildiğini, Karabük 2. İcra Müdürlüğünün 2014/2476 E. sayılı dosyası ile yasal takibe geçildiğini, hüküm altına alınan asıl alacak ve faiz olmak üzere icra dosyasına davalı yanca 138.196,10.-TL ödeme yapıldığını, davalı tarafça temerrüde düşülerek ve zamanında ödeme yapılmayarak müvekkilinin faizle dahi karşılanmayan zararı oluştuğunu, müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunan çekici/tır olarak tabir edilen araçlar ile nakliyecilik faaliyetinde bulunarak ekonomik varlığını sürdürdüğünü, aracın kaza tarihinden itibaren kullanılamaması nedeni ile taşımacılık faaliyeti yaparak elde edilecek gelirden yoksun kalındığını, ayrıca müvekkili şirketin Demir Çelik sektöründe faaliyet gösterdiğini ve satışını yaptığı malların sevkini
sağlayarak navlun geliri de sağladığını, diğer taraftan piyasa koşullarında meydana gelen değişim nedeni ile fiilen ödeme tarihinde aynı aracın alınabilmesinin mümkün olmadığını ve müvekkilinin, yerine ikame edeceği sigorta konusu emtianın değerindeki düşüş ve artışlardan kaynaklanan munzam zararının oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla temerrüt tarihi ile ödeme tarihi arasındaki araç bedel farkı olarak 30.000 TL nin ve müvekkilinin nakliyecilik faaliyetinde bulunarak elde edeceği gelirden yoksun kalması sebebiyle oluşan gelir kaybı için 30.000 TL nin temerrüt tarihi olan 05.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, şirketleri tarafından Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının ilgili maddesi esas alınarak, davacı tarafa ait çekici ile römorkun 1.800 kg fazla yük taşıması ve istiap haddinin aşılması sebebi ile doğan bir kaza olması sebebi ile ödeme yapmadığını, dolayısı ile şirketlerinden munzam zarar tazmini talebinde bulunulamayacağını, davaya konu olan taleplerin munzam zarar kavramı kapsamı içine girmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacı tarafından araçtaki hasar bedelinin tazminine yönelik olarak daha önce dava açılarak ....... Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/06/2014 tarih 2013/137 E. 2014/351 K. sayılı kararı ile davacı lehine tazminata hükmedilmiş olmakla birlikte, eldeki davada talep edilenin Borçlar Kanunu 105. maddesi uyarınca oluştuğu iddia edilen munzam zararın tazminine yönelik olduğu değerlendirildiğinde, davacı tarafından önceki mahkeme kararına karşı temyiz yoluna başvurulmadığı, bu nedenle davacının geç ödemeden ötürü ayrı bir dava açma hakkının kaybedilmiş olduğu yönündeki mahkeme gerekçesi isabetli görülmemekle birlikte, sonuç itibarı ile doğru olan kararın onanması gerekmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kazanç kaybı kalemininde kasko poliçesi ile teminat altına alınmamış olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve
yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.