Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan babaları ile ikinci eşin olan davalının çekişmeli 5 numaralı bağımsız bölümde yarı yarıya paydaş bulunduklarını, ancak dairenin tamamını davalının kullandığını ileri sürerek, payları oranında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemişlerdir.
Davalı, haksız işgalci olmadığını, ayni hakkına dayanarak dairede oturduğunu, davacıların buna katlanma mükellefiyeti bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının taşınmazda paydaş olduğu, uyuşmazlığın taksim ya da izale-i şuyu suretiyle giderilmesi gerektiği, ecrimisil bakımından da dava tarihine kadar muvafakat bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyaya getirtilen kayıtlardan, kat mülkiyeti kurulu 10 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 5 numaralı bağımsız bölümünün yarı payının davalı Ü.diğer yarı payının ise 25.2.2002"de ölen C.adlarına kayıtlı bulunduğu; davacıların, C.in ilk eşinden olma çocukları, davalının ise C.n ikinci eşi oldukları görülmektedir.
Davacılar, 5 numaralı dairenin tamamını davalının kullandığını ileri sürerek, paylarına vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli eldeki davayı açmışlardır.
Gerçekten de, çekişmeli dairenin tamamının davalı tarafından kullanıldığı toplanan delillerle sabit olmakla birlikte, bu kullanımın dava tarihine kadar davacıların muvafakatiyle süregeldiği, intifadan men olgusunun gerçekleştiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda diğer paydaşların taşınmazın tamamını kullanan paydaşa karşı dava açmasıyla davalı paydaşa gösterilen muvafakatin sona erdiği, böylece davayı açan paydaşların paylarına yönelik elatmanın önlenmesi isteklerinin kabulü gerektiği; bunun yanında, kullanımın dava tarihine kadar muvafakate dayalı olması ve paydaşlar arasındaki ecrimisil istekleri bakımından aranan intifadan men koşulunun oluştuğunun kanıtlanamaması nedeniyle de ecrimisil isteğinde bulunulamayacağı kuşkusuzdur Hal böyle olunca, ecrimisil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne varki, elatmanın önlenmesine yönelik isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın tümden reddedilmesi isabetsizdir. Davacıların, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.9.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.