4. Hukuk Dairesi 2018/5166 E. , 2020/2257 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 10/05/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalılar ... ve ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen 30/10/2014 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve tebligat gideri olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava ölüm ve cismani zarar nedeni ile manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili dilekçesinde; davalıların sebebiyet verdiği olay nedeni ile müvekkillerinden ... ve ...’in oğlu, ..., ..., ... ve ...’in kardeşleri olan 1983 doğumlu Piyade Er ..."in askerlik görevini yapmak üzere silah altında bulunduğu esnada pusu faaliyeti icra etmekte iken hayatını kaybettiğini, davalılardan ..."ın av tüfeği ile ateş etmesi sonucu meydana gelen olayda taksirle adam öldürme suçundan yargılanarak ceza aldığını, diğer davalılar ... ve ..."un da askeri görevleri nedeni ile emir komuta sorumluluklarının bulunduğu olayda, kusurlu davranışları nedeni ile davacılar murisinin ölümüne sebebiyet verdiklerini, olayın meydana gelmesi ile birlikte şehit olan ...’ın ailesi derin acılara maruz kaldıklarını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Mahkemece ...’ın ceza yargılamasında 6/8 kusurlu olduğunun belirlendiği, kusur oranı, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alındığı gerekçesi ile davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Yasası"nın 20. maddesine göre asker kişileri ilgilendiren askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözüm yeri ilk ve son derece mahkemesi olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"ne ait olduğu gerekçesi ile davalılıar ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
1-Davacıların davalılardan ...’a yönelik temyiz itirazları yönünden;
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O
halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar
olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda; davacıların ölene yakınlığı, olayın meydana geliş biçimi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.
2- Davacıların davalılar ... ve ...’a yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır (TC Anayasası 40/3, 129/5, 657 Sy. K. 13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K). Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
Dosya kapsamından, olay tarihinde davalılardan ..."ın tim komutanı, ..."ün Jandarma üst çavuş olduğu, bu kişilere karşı davacılar murisinin emir komuta zincirinde üstü olduğu iddiası ile dava açıldığı, nitekim yargılamayı yapan ilk derece mahkemesi gerekçesinde bu davalılar yönünden Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın davalılar ... ve ... yönünden reddine karar verilmiş olduğu görülmektedir. Yukarıdaki yasal ve anayasal düzenlemeler gözetilerek, bu davalılar yönünden AY 129/5 uyarınca davanın husumetten reddi yerine, AYİM’in görevli olduğu nedeni ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.