Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8676
Karar No: 2022/3718
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/8676 Esas 2022/3718 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/8676 E.  ,  2022/3718 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.03.2021 tarih ve 2019/273 E. - 2021/84 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 44.020.-TL'nın altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra
    dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, muris ... tarafından hazırlanmış olan Çorum Binevler Uydu Kent Projesinin Çorum Binevler bölgesinden Çorum eski yerleşkesine ve Çorum Çimento Fabrikasına kadar olan alanın tip konut alanı işaretli parseller üzerine yapılması öngörülen konut mimari projeleri ile merkez çarşı işaretli parsel üzerine yapılması öngörülen merkez çarşı projesini kapsadığını, bu projenin hızlı nüfus artışının ve köyden kente göçün neden olduğu kentleşme ihtiyacını karşılayarak gecekondulaşma ve çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmayı amaçlayan aynı zamanda Anadolu kültür ve yaşam tarzına uygun ve bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasını da hedef alan ilim ve güzel sanat eseri olduğunu, davalının mülkiyetindeki arsa üzerinde bulunan villasında projeye aykırı değişiklik ve eklentilerin yapıldığının tespit edildiğini, yapılan değişikliklerin murisin hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, esere tecavüzün ref’ine, projeye aykırı olarak yapılmış eklenti ve değişikliklerin kal’ine, projeye uygun hale getirilmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 9.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 65.707,53 TL 'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davalının davaya konu taşınmazı 2004 yılında arsa olarak aldığını, belediyenin kontrolünde inşaatını yaptığını, davacıların murisine ait projenin Belediye tarafından değiştirildiğini, bu nedenle davacıların muhatabının ancak Belediye olabileceğini, bir bütün halindeki proje ve binaların iddia edildiği gibi FSEK maddesi 2/3 ve 4/3 anlamında bir proje ve mimari eser olmadığını, davaya konu projenin tamamlanmadığını, dava konusu edilen projenin sadece bir binanın planından ibaret olmayıp davacının da iddia ettiği gibi bir yaşam alanı oluşturmak amacı ile düşünüldüğünü, bu proje ve uygulamasının nasıl yapılacağına, hangi kriterlerin uygulanacağına, sorumluluğun kimde olacağına ilişkin olarak yapılan sözleşmelerin bulunmasının zorunlu olduğunu, işlevsellik özelliklerinden dolayı mimari eserde değişiklik yapılabileceğini, değişen teknoloji ve yasal düzenlemeler nedeniyle bu değişikliklerin yapılmasının zaruret haline geldiğini, davalının hak ihlalinde bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; davacıya ait mimari projenin kısmen büyütülmüş ve değiştirilmiş olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, eserin işlenmesi için izin alınmadığı, davacıların mali haklarına tecavüz edildiği, ayrıca FSEK 67.maddesi kapsamında manevi haklara da tecavüz edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 65.707,53 TL maddi tazminatın ve 1.000.-TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- Dava, şehir planı ve mimari projeden doğan mali ve manevi hakların ihlali nedeniyle FSEK 68. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, muris...’inin Çorum Belediyesi için 1974 yılında hazırladığı “Binevler Uydu Kent Projesi” adlı nazım ve uygulama imar planlarında, çeşitli tiplerde konut yapılması için, L, K, T, V ve Y tipi mimari projeler öngörüldüğünü, davalının ise bu bölgede kalan arsası üzerine örnek tip projede önemli değişiklikler yapmak suretiyle bina inşa etmek suretiyle eserden doğan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
    5846 FSEK’in 2/1.3. bendi uyarınca, “güzel sanat eseri vasfı bulunmasa bile her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler; coğrafya, topoğrafyaya, mimarlığa ait maketler ve benzerleri” ilim ve edebiyat eserleri arasında sayılmıştır. Bununla birlikte bir hangi türde olursa olsun bir eserin FSEK uyarınca bağımsız ve ayrı bir eser olarak korunabilmesi için Kanun’un 1/B-1-a maddesi uyarınca “sahibinin hususiyetini taşıma” özelliğine sahip olması gerekir. Diğer bir anlatımla, bir mimari projenin korunabilmesi için, önceki mimari projelerden ayrı bir hususiyete sahip olması gerekir. Hususiyet unsurunu, sadece o eser sahibinin yapması halinde ortaya çıkacak olan bir özellik olarak anlamak ve algılamak gerekir. Hususiyet ile kastedilen ortaya çıkacak eserin mükemmel ve bir güzel sanat eseri niteliğinde olması olarak algılamamak gerekir. Hususiyet taşıyan eserler hiçbir estetik ve güzellik algısı oluşturmasa da güzel sanat eseri ne derecede korunuyorsa aynı derecede FSEK koruması altındadır. FSEK kapsamında korunan bir eserin her bir parçasının hususiyet taşıması, yani özgün olması gerekmez. Bununla birlikte bir eserin özgün kısımları koruma altındadır. Farklı bir ifadeyle, bir edebiyat eseri olarak korunan romanda günlük yaşamda herkesçe kullanılan veya kullanılabilecek olan repliklerin bir başka eserde kullanılması önceki eserden doğan hakka tecavüz etmez. Aynı şekilde bir konut yapı mimari projesinde bir evin odalara, odaların ihtiyaca göre yerleştirilmesine ilişkin kısımları özgünlük taşımaz ve başka mimari projelerde kullanılmasına engel teşkil etmez. Konut projelerinde özgünlüğü daha çok binanın avan projesiyle ortaya çıkan dış görünümünde aramak gerekir.
    FSEK 22/2. maddesi uyarınca, mimarlık eserlerine ait plan, proje ve krokilerin uygulanması da eserin çoğaltılması sayılır.
    FSEK 16. maddesi uyarınca, kural olarak eserde ve eser sahibinin adında değiştirme yapılamaz.
    FSEK 21. maddesi uyarınca, bir eserden "işlenme" suretiyle yararlanma hakkı da münhasıran eser sahibine aittir.
    Somut olayda davacıların murisine ait gerek şehir planı, gerekse tip konut projelerinin 5846 sayılı FSEK'in 2. maddesi çerçevesinde eser vasfına haiz olduğu, proje üzerinde projeyi çizen mimar olarak mali ve manevi hak sahibinin davacıların murisi olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    FSEK 66. maddesi uyarınca eserden doğan hakları ihlal edilen hak sahipleri tecavüz edene karşı, kusurları olmasa dahi tecavüzün ref’ini talep edebilir. Keza hak sahipleri FSEK 68 ve 70. maddeleri uyarınca, kusurunun varlığı halinde, yazılı izin almadan, eseri işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden ve mütecavizlerden tazminat talep edebilir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının Çorum Belediyesi için “Binevler Uydu Kent Projesi” adı ile 1974 yılında hazırladığı nazım imar planı ve uygulama imar planı ile bu planlar üzerinde tip konut alanı işaretli parsellerde yapılması öngörülen konutlar için çizilen mimari projelere aykırı olarak davalı tarafından izinsiz değişiklik ve eklentiler yapılıp yapılmadığı, davalı tarafından inşaa ettirilen yapının mimari projesinin, davacılar murisine ait projenin izinsiz işlenmesi suretiyle oluşturulup oluşturulmadığı ve önceki projede izinsiz değişiklik yapılıp yapılmadığı hususlarında toplanmaktadır.
    Mahkemece, Dairemizin 2017/5357 Esas-2019/4945 Karar ve 27.06.2019 tarihli bozma ilamına uyulmasından sonra, önceki bilirkişilerden alınan ek raporda; uygulanan projenin ... ve...’nin müellifleri oldukları T Tipi mimari projenin kısmen değiştirilmiş ve kısmen büyütülmüş hali olduğunun saptandığı mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davacının maddi ve manevi haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Oysa İlk Derece Mahkemesince yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu uyarınca davalının arsayı 2004 yılında satın almasından ve Çorum Belediyesi’nin 1990 yılında yaptığı imar planı değişikliğinden çok sonra 27/12/2005 tarihinde yapı inşaat ruhsatı alarak yaptırdığı, ancak bu ruhsata ekli proje ile zemine inşa edilen binanın oturum alanı ile kat sayısında da farklılık bulunduğu, bu nedenle Mahkemece, yapı inşaat ruhsatında adı geçen uygulamaya esas mimari projenin dosyasına kazandırılarak, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak ve bilirkişilerden rapor alınarak; davalının inşaa ettiği ve Belediye’ye sunulan mimari proje de getirtilerek onay alınan projedeki müellifin kim olduğu, zemine aynen uygulanıp uygulanmadığı, davacılar murisi...’ye ait T tipi projelerde sahibinin hususiyetinin hangi noktalarda toplandığı da dikkate alınarak ve de mevcut zemine göre başka mimarların da benzer mimari projeleri çizip çizemeyeceği gözetilerek, davalının Belediye’ye sunduğu mimari projenin ...ye ait projede hususiyet arz eden özelliklerin bu projede izinsiz olarak kullanılarak işleme eser meydana getirilip getirilmediği ya da esinlenme serbestisi sınırları içerisinde kalıp kalmadığı, eserden doğan hakka tecavüz var ise yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davacının tazminat yönünden kusur sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında alınacak ayrıntılı ve kontrole elverişli rapor sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı ve eksik incelemeye dayalı olarak reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi