213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14818 Esas 2016/576 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14818
Karar No: 2016/576
Karar Tarihi: 20.01.2016

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14818 Esas 2016/576 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu karara göre, bir sanık 2008, 2009 ve 2010 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçunu işlemiştir. Ancak mahkeme kararı eksik kovuşturma ile verildiği için bozulmuştur. Bu bozma nedenleri arasında, faturaların Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği ama bu bilgilerin incelenmediği ve sanığın hukuki durumunun belirlenmediği yer alıyor. Ayrıca, suçun tarihi itibariyle sanık hakkında eksik ceza tayin edildiği, hak yoksunluklarının uygulanması gerektiği, denetim süresinin mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağı gösterilmediği için mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesi
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi (b) fıkrası
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun 51/3. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
19. Ceza Dairesi         2015/14818 E.  ,  2016/576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Sanığın, 2008, 2009 ve 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçunu işlediğinin iddia olunması, sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmediğini beyan etmesi ve vergi inceleme raporlarında sanığın mükellefiyetine bağlı olarak 10.11.2008 tarihinden sonra düzenlediği bütün faturaların sahte olduğunun belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; öncelikle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un ... Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerekeceğinden, vergi inceleme ve tekniği raporlarında varlığından söz edilen suça konu faturaların aslı veya onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    a- Farklı takvim yıllarında işlenen sahte fatura düzenlemek suçunun birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturacağı, aynı takvim yılında değişik tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlenmesi halinde her takvim yılı yönünden ayrı ayrı zincirleme şekilde işlenmiş sahte fatura düzenlemek suçlarından hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde yıl belirtilmeden tek suçtan hüküm kurulması,
    b-213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (b) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008
    tarih ve 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile "on sekiz ay” dan, "üç yıl” hapis cezasına yükseltilmiş olması karşısında; suç tarihi itibariyle sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi,
    c- Sanık hakkında kısa süreli olmayan erteli hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    d-TCK"nın 51/3. maddesi gereğince denetim süresinin, mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.