Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 334, 346, 448, 470 ve 342 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu F."a ölünceye kadar bakım akti ile temlik ettiğini, F.un sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, dava açılmasını engellemek için taşınmazları işyerinden arkadaşı olan diğer davalı R."a danışıklı olarak satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, tapu iptali, tescil ve tazminat isteğinde bulunmuştur.
Davalı F.; sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Davalı R., iyiniyetli 3.kişi konumunda olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı F.uin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediği, davalı R."ın da durumu bilen konumunda olduğu gerekçesiyle, tapu iptal, tescil isteğinin kabulüne, tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı F. D.vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.9.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat E.T. ile temyiz edilen vekili Avukat A.Ç. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere, özellikle kararın kayıt maliki R.tarafından temyiz edilmediği de gözetilmek suretiyle, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucunda 342 parsel sayılı taşınmazlar dışındaki parseller bakımından davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, 342 parsel sayılı taşınmazın kararı temyiz eden davalı F. mülkiyetinde bulunduğu kayden sabittir. Anılan taşınmazla ilgili tesis kayıtları incelendiğinde, bu parselin davacının temlikine konu olmadığı, davalı F.un satın alma suretiyle dava dışı kişiden edindiği görülmektedir. Oysa, mahkemece anılan bu parselinde davacıdan intikal ettiği benimsenerek, davanın kabulü cihetine gidilmiştir.Hal böyle olunca, 342 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın kabulü doğru değildir.
Davalının, bu parsele ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 16.9.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.