Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/11499 Esas 2016/8172 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11499
Karar No: 2016/8172
Karar Tarihi: 23.05.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/11499 Esas 2016/8172 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/11499 E.  ,  2016/8172 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, davacının yaşlılık aylığının 5510 sayılı Kanunun Geçici 39. maddesi gözetilerek belirlenmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.


    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunun Geçici 39. maddesidir. Anılan maddenin 1. fıkrasında “Son tahsis talep tarihi veya ölüm tarihi 2000 yılı Ocak ayı başından önce olup, 506 sayılı Kanunun mülga hükümleri uyarınca gösterge sistemine göre bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm aylıkları, bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, bu madde çerçevesinde yaşlılık aylıklarının yeniden hesaplanabilmesi için son tahsis talep tarihinin 01.01.2000 tarihinden önce olması gerekmektedir.
    Eldeki davaya konu somut olayda, davacıya 15.02.1993 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince bağlanan yaşlılık aylığı, davacının 02.12.2009-30.03.2010 tarihleri arasında tüm sigorta kollarına tabi çalışması nedeni ile kesilerek 31.03.2010 tarihli tahsis talebi üzerine 01.04.2010 tarihinden itibaren yeniden bağlandığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, son tahsi talep tarihi 01.01.2000 tarihinden sonra olan davacının yaşlılık aylığının 5510 sayılı Kanunun Geçici 39. maddesi hükümleri çerçevesinde hesaplanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.