17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11329 Karar No: 2016/2882
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/11329 Esas 2016/2882 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/11329 E. , 2016/2882 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan ..."ın boşandığını, katkı payı alacağı davası sırasında mal kaçırma amacı ile davalılardan ... lehine 03.02.2010 tanzim tarihli bononun düzenlendiği ve ....İcra Müdürlüğünün 2012/537 sayılı takip dosyasından işleme konulduğunu, takip dayanağı bononun muvazaalı olarak düzenlendiğinden iptaline verilmesini talep etmiş, bilahare takip alacağının devredildiği ..."te davaya dahil edilerek anılan şahıs yönünden de iptali istenmiştir. Davalı ... vekili, davanın açılabilmesi için gerekli hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının bir alacağının bulnmadığından davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, senedin sahteliğinin yazılı belge ile ispatlanması gerektiğinden bahisle haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... vekili, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını ve senedin muvazaalı olmadığını belirtmişlerdir. Davalı ..., takip konusu alacağı davalı ..."dan temlik aldığını, davacı ve borçluyu tanımadığını davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı ve davalı ... arasındaki boşanma davasının 20.05.2011 tarihinde açıldığını 01.06.2012 tarihinde karara çıktığını, 10.04.2010 vade tarihli bononun bu aşamaya kadar takip edilmeyip boşanma davasının tarihine 4 ay kala takip konusu edildiği, hayatın olağan koşullarına aykırı olarak borçlunun icra dairesine bizzat başvurarak, taşınmazı üzerine konulan hacze itiraz etmeyip sürelerden feragat ederek takibi kesinleştirdiği, davacının katkı payı alacağı davası açacağını öngördüğünden bononun her zaman düzenlemesi mümkün olduğunu ve buna göre muvaazalı olarak düzenlendiğinin anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, BK"nun 19.maddesine göre muvazaa hukuksal nedeni ile bononun iptali istemine ilişkindir. BK"nun 19.maddesine dayalı davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde mavazaalı olduğunun ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda,davalı ... ve ... arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu sabit olmakla birlikte alacağı temlik alan davalı ..."in kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmiş değildir. İİK"nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak bu davaların bedele dönüşmesi söz konusu değildir. Öte yandan, kabule göre de bu davaların açılabilmesi için davacının davalıdan alacaklı olması gerekmekte olup, davacnın alacaklı olduğuda henüz netleşmemiştir. Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, mahkemece davanın reddine verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde verilmesi usul ve yasaya aykıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 08.03.2016 tarihinde oybirliği ile verildi.