23. Ceza Dairesi 2015/9070 E. , 2016/6363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sahtecilik suçundan dolayı TCK"nın 204/1, 62 maddelerinin uygulanarak sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, dolandırıcılık suçundan dolayı TCK"nın 158/1-f-son, 62 maddelerinin uygulanarak sanığın 2 yıl 6 ay hapis ve 22.583 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."in ... Ltd. Şti yetkilisi..."tan inşaat malzemesi aldığı ve karşılığında keşidecisi katılan olan, 10.10.2008 keşide tarihli 13.550 TL bedelli suça konu çeki ciro ederek verdiği, ancak suça konu çekin katılan tarafından imzalanmadığı ve keşideci imzasının sahte olarak oluşturulduğu, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Katılan anlatımı, tanık beyanı , bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın sahte olarak tanzim edilen suça konu çeki alışverişte kullandığı anlaşılması karşısında sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık müdafii temyiz dilekçesinde ..."a borcun ödendiğini belirtmekle ..."dan zararın karşılanıp karşılanmadığı hususu sorularak TCK"nın 168 maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kabule göre de ;
1-TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2-5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.