Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/10739 Esas 2016/2881 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10739
Karar No: 2016/2881
Karar Tarihi: 8.3.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/10739 Esas 2016/2881 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/10739 E.  ,  2016/2881 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ... ve İlker vekilleri ayrı ayrı açtıkları davalarda, borçlu davalı şirket hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için kendisine ait özel hastahane açma (hastahane işletme) ruhsatını 04.11.2011 tarihinde davalı ..."a devrettiğinden, ruhsat devir işleminin iptali istemi ile ayrı ayrı davalar açmış, mahkemece davalar arasında irtibat bulunduğundan birleştirilmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin borçlu şirketten kira alacağı olduğunu, ruhsat devrinin bu kapsamda yapıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, borçlu şirket ortakları ile diğer davalı arasında organik bağ ulduğu, hastahane devir rahsatının işyeri devri niteliğinde olduğu ve İİK"nun 280/3 fıkrasındaki koşulların yerine getirilmediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından hem esastan daha sonrada mahkemece yapılan tavzih üzerine bu tavzih yönünden de temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-HMK"nun 305-306.maddelerine göre hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyorsa veya birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, hükmün icrasına kadar kararı veren mahkemeden tavzih edilmesi istenilebilir. Ancak, bu yolla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
Somut olayda, mahkemenin ilk kararda verdiği vekalet ücretinin daha sonra artıracak şekilde düzeltilmesi, davalılara yüklenen borçların genişletilmesi ve değiştirilmesi niteliğinde olup usul ve yasaya aykırı olduğundan tavzih kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile mahkemenin usul ve yasaya uygun bulunan asıl kararının ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 31.01.2014 tarihli tavzih kararının ortadan kaldırılmasına ve 8.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.