17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8254 Karar No: 2016/2880 Karar Tarihi: 08.03.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/8254 Esas 2016/2880 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/8254 E. , 2016/2880 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için kendisine ait işletmedeki hayvanları diğer davalı babası ..."e devrettiğinden bu devirlere ilişkin tasarrufun iptaline verilmesini istemiştir. Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, zamanaşımı süresinin dolduğunu, borçlunun borçlarını ödeyebilmek için işletmedeki hayvanlarını sattığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, haczin 10.07.2012 tarihinde yapıldığı, tasarrufun geriye doğru iki yıllık süre içerisinde yapılması halinde iptale tabi olduğu, dava konusu tasarrufun 10.07.2010 önce yapıldığından 2 yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK"nin 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK’nin 278. maddesinde düzenlenen iptal nedenleri için açıklanan haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki senelik süre bu maddede öngörülen akrabalık ve bedel farkından dolayı iptal ile borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri için belirlenen süre olup İİK’nin 280. maddesinde sayılan iptal nedenleri için uygulanmaz. 280. maddede sayılan iptal nedenleri için 5 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması mümkündür. Tasarrufun iptali davalarında borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 sayılı ilamı). Somut olayda, dosya içiresindeki belgelerden dava konusu borçluya ait işletme 20.11.2008 tarihinde davalı babaya devredilmiş, haciz ise 10.07.2012 tarihinde yapılmıştır. Buna göre 2 yıllık süre geçmiş ise de bu husus tek başına iptal talebinin reddini gerektirmeyip,davalı babanın borçlunun alacaklıdan mal kaçırma ya da alacaklıyı zarar kastını bildiği veya bilebilecek durumda olduğunun değerlendirlerek İİK"nun 280/1.madde kapsamında 5 yıllık süreye tabi olduğu dikkate alınarak vermesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine verilmesi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08.03.2016 gününde oybirliğiyle verilmiştir.