Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/7233 Esas 2008/9281 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/7233
Karar No: 2008/9281
Karar Tarihi: 15.09.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/7233 Esas 2008/9281 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kayden maliki olduğu taşınmaza komşu taşınmaz maliki tarafından müdahale edildiğini ileri sürerek zararın tazmini ve istinat duvarı yapılması isteğinde bulunmuştur. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, keşifler neticesinde alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu için mahkemece verilen hüküm doğru ve isabetli değildir. İşin uzmanı üç kişilik bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılması ve zararın en uygun şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Davacının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2008/7233 E.  ,  2008/9281 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SÖKE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 06/11/2007
    NUMARASI : 2005/388-2007/379

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki bulunduğu 425 parsel sayılı taşınmaza, komşu 586 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı tarafından, arazi sınırını oluşturan yamacın kazılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, zararın tazmini ile istinat duvarı yapılması isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı iddiası kısmen sabit görülerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
     
                                                  -KARAR-
     
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, zararın giderilmesi ve tazminat isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 425 parsel sayılı taşınmazın davacı, bunun kuzeyinde bulunan 586 parsel sayılı taşınmazın ise, kayden davalıya ait olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı, davalının kendi taşınmazını kullanırken yapmış olduğu faaliyetler neticesinde, her iki taşınmaz arasında kot farkının bulunması sebebiyle toprak kaymasının meydana gelerek zararına sebebiyet verdiğinden bahisle, her iki taşınmaz sınırına duvar çekilmek suretiyle zararın giderilmesini istemiştir.
    Gerçekten de, davalının faaliyeti sebebiyle, davacının taşınmazına toprak kaydığı ve davacının zararına sebebiyet verdiği keşfen ve dosya kapsamıyla sabittir.
    Ne varki, mahkemece, iki defa keşif yapıldığı ve keşifler neticesi alınan bilirkişi raporlarının zararın giderimi bakımından öngörülen tedbirler yönünden bilirkişi raporlarının birbirini teyit etmediği ve çelişkili oldukları görülmektedir.
    İlk keşif raporunda  beton drenaj kanaletleri yapılmak suretiyle zararın giderileceğine dair bir önleme yer verilmediği halde, sonradan alınan raporlarda bu hususa değinilerek çelişki yaratılmış ve mahkemece de nedenleri açıklanmaksızın ilk bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
    O halde, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının doğru ve isabetli olduğu söylenemez.
    Öyle ise, işinin uzmanı üç kişiden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla, mahallinde keşif yapılması, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve zararın davalı ve davacı bakımından hak, yarar ve zarar dengesi de gözetilmek suretiyle, en uygun tedbirin ne olacağının tesbit ve tayin edilerek, neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere, hüküm kurulması doğru değildir.
                                                                   Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.09.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.