Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/6941
Karar No: 2008/9231
Karar Tarihi: 15.09.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/6941 Esas 2008/9231 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, annelerinin muvazaalı olarak davalı torununa temlik ettiği 305 parsel sayılı taşınmazın payları oranında iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkeme, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay İçtihatlarına göre, tapuda yapılan sözleşmenin gerçek yönü diğer bir deyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının ortaya çıkarılması önemlidir. Bu nedenle, çekişme konusu taşınmazın nizalı olmadığı, satış bedeli ile gerçek değer arasında aşırı farklılık bulunduğu ve davalının murisin torunu olması gibi durumlar göz önünde bulundurulduğunda, tapudaki devir işleminin terekeden mal kaçırma amacını taşıdığı kabul edilmelidir. Bu nedenle, davacıların temyiz itirazları yerindedir ve hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddeleridir.
1. Hukuk Dairesi         2008/6941 E.  ,  2008/9231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SERİK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/03/2008
    NUMARASI : 2006/773-2008/90

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak miras bırakan anneleri L. T.’un 305 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı torununa temlik ettiğini ileri sürerek, payları oranında iptal ve tescil istemişlerdir.
    Davalı, satışın gerçek olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 305 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan L.T. adına kayıtlı iken 25.02.2003 tarihinde satış yoluyla davalıya temlik edildiği görülmektedir.
    Davacılar, miras bırakanın yapmış olduğu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; çekişme konusu 305 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydında "kahvehane" niteliğinde olup, muris L."nin bu taşınmaz dışında kira geliri elde ettiği başka taşınmazlarıda bulunduğu kayden sabittir. Öte yandan, toplanan delillere göre murisin nizalı taşınmazı satmak için bir gereksinimi bulunmadığı gibi satış bedeli ile tapuda gösterilen bedel arasında aşırı farklılık bulunmaktadır. Davalı murisin torunu olup, tüm bu olgular yukarıda değinilen i.çerçevesinde değerlendirildiğinde tapudaki devir işleminin terekeden mal kaçırma amacını taşıdığı kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca, davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.09.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi