10. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/9657 Karar No: 2021/4072 Karar Tarihi: 25.03.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/9657 Esas 2021/4072 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2020/9657 E. , 2021/4072 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi ...
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, (kapatılan) Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak sigortalılıktan söz edilemez. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Eldeki davada, ihtilaf konusu dönem içerisinde davacının 15/12/2009-14/05/2014 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin davalı ... Başkanlığınca 5620 sayılı Yasaya dayalı, bir mali yılda “5 ay 29 gün” olarak geçici işçi statüsünde Kuruma bildirildiği, bozma ilamı sonrası davalı ... tarafından uyuşmazlık konusu olmayan döneme ait ücret ödeme belgelerinin dosyaya sunulduğu, gelen yazı cevabı ile hizmetin bildirilmediği dönemlerde davacıya ilişkin herhangi bir kayıt ve belgenin Belediye nezdinde haklı olarak bulunmama nedeninin belirtilmediği, ihtilaf konusu dönemde görevli tahsildar ve muhasebecinin tanık olarak duruşmalarda dinlenildiği anlaşılmaktadır. Davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir yerel yönetim kuruluşu olan belediyeye ait işyeridir. Bu tür kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Dairemizin yerleşmiş görüşleri de bu yönde olup davalı işverence 5620 sayılı Yasa kapsamında düzenlenen hizmet akdine istinaden geçici işçi statüsünde davacının hizmetlerinin bildirilmiş olması, bozma ilamı doğrultusunda dinlenen ve ücret ödeme konusunda yetkili kamu tanıklarının “Belediye Encümen kararı ile ücretlerin belirlendiği, davacının kesintili olarak çalıştığına” dair beyanda bulunmuş olmaları, Kuruma bildirimi yapılmayan hizmet dönemlerinde çalışmaya ve ücret ödemeye ilişkin davalı ... nezdinde herhangi bir yazılı belge ve kaydın bulunmamış olması karşısında, 5510 sayılı Yasada öngörüldüğü şekilde hizmet akdine dayalı olarak eylemli veya gerçek biçimde kesintisiz çalışmanın varlığı açıkça ortaya konulamamıştır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Başkanlığına iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 25/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.