Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/4325
Karar No: 2008/8846
Karar Tarihi: 15.7.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/4325 Esas 2008/8846 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, taşınmazın muvazaalı olarak el değiştirdiğini ve satış işleminin hata, hile ve gabin nedenleriyle geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiş. Davalı ise, taşınmazı iyi niyetle satın aldığını ve bu iktisabının korunması gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, ehliyetsizlik ve gabin hukuksal nedenleriyle açılan davanın reddine karar vermiştir. Ancak, kısa kararda hükümde çelişki olmasına rağmen, gerekçeli kararda sadece ehliyetsizlik nedeni yönünden karar verilerek kısa karara çelişkili karar yazılmıştır. Bu nedenle hüküm HUMK'nun 428. maddesi gereğince bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- HUMK'nun 376. maddesi
- HUMK'nun 381. maddesi (son fıkra)
- HUMK'nun 388. maddesi
- HUMK'nun 389. maddesi
- Anayasanın 141. maddesi
- 13.12.2007 tarihli Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 14. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2008/4325 E.  ,  2008/8846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KADIKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/12/2007
    NUMARASI : 2004/390-2007/413

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı vekili, davacı N."nin 1306 ada 3 parsel 2 kat 10 bağımsız bölüm nolu dairesini davalı Z."e satış suretiyle temlik ettiğini, bilahare taşınmazın davalı Z."in diğer davalı R."ye, R.i"nin de davalı M."ye söz ve eylem birliği ile muvazaalı olarak yaptıkları devirler sonucu el değiştirdiğini,davacı N.."nin işlem tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığı gibi ,işlemin hata,hile ve gabin nedenleriyle de geçersiz olduğunu ileri sürerek gabin ve ehliyetsizlik hukuksal nedenleriyle tapu iptali ve davacı N.adına tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı M.,iddiaların doğru olmadığını.çekişme konusu taşınmazı iyiniyetle tapu kaydına güvenerek ve satış bedelini ödemek suretiyle satın aldığını ve bu iktisabının korunması gerektiğini belirterek,davanın reddini savunmuştur.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.7.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat M.T.ile temyiz edilen M.Ö. vekili Avukat S.A.geldiler,davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilenler gelmediler,yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava,tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,kısa kararda " 1-... ehliyetsizlik nedenine dayalı olarak açılan davanın reddine.2- Dava gabin nedenine dayalı olup yasada öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın süre aşımı nedeni ile reddine;gerekçeli kararda ise,"... ehliyetsizlik nedenine dayalı olarak açılan davanın reddine" karar verilmiştir.

    Bilindiği üzere;Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda ehliyetsizlik ve gabin hukuksal nedenlerine ilişkin ayrı ayrı hüküm kurulduğu halde gerekçeli kararda sadece ehliyetsizlik hukuksal nedeni yönünden karar verilmek suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine, 15.7.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi