18. Ceza Dairesi 2015/29128 E. , 2016/7227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
A- Kasten yaralama ve tehdit suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yükletilen kasten yaralama ve tehdit aylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
1- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
2- 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ancak hapis cezalarında uygulanabileceği gözetilmeden, hükmolunan seçenek tedbir hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasınagerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmi uygun olarak, hüküm fıkrasından; "TCK"nın 53/1-b" maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ve "tekerrür hükümlerinin uygulanmasına" ilişkin kısımların çıkarılması biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, müştekiye söylediği kabul edilen "sen kim oluyorsun lan, benim kim olduğumu biliyor musun" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
3- 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ancak hapis cezalarında uygulanabileceği gözetilmeden, hükmolunan seçenek tedbir hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.