Resmi belgede sahtecilik - Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/10670 Esas 2020/4285 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10670
Karar No: 2020/4285

Resmi belgede sahtecilik - Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/10670 Esas 2020/4285 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla ilgili dava sonucunda, sanıklardan biri dolandırıcılık suçundan mahkum edilirken, diğeri beraat etti. Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne katılan vekilinin itirazı reddedildi ve diğer sanık hakkındaki beraat hükmü ise önemli delil olmaması sebebiyle kabul edildi. Ancak, 1136 sayılı Kanun'un 168 ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesindeki düzenlemelere uygun olmayan avukatlık ücreti kararı nedeniyle sanık müdafinin temyizi kabul edilerek karar bozuldu. Sanıklar hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçlamaları ise zaman aşımı sebebiyle düşürüldü. Kanun maddeleri ise şöyle; CMK'nin 223/2-a, 223/2-e, 5320 sayılı Yasanın 8/1. ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddeleri, TCK'nin 204/1., 66/1-e ve 67/4. maddeleri, CMK'nin 223/8. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2019/10670 E.  ,  2020/4285 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar ... hakkında Resmi belgede sahtecilik sucundan; mahkumiyet
    Dolandırıcılık suçundan; Beraat
    Sanık ... hakkında Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından; beraat

    1-Sanık ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamada yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın CMK"nin 223/2-a maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerekirken, aynı Kanun’un 223/2-e maddesi uyarınca kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle beraatine karar verilmiş ise de, sonuç olarak beraatine hükmolunması isabetli bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen beraat hükmü nedeniyle, sanık müdafiinin temyiz talebinin vekalet ücreti verilmesine; katılan vekilinin temyiz talebinin ise hükmün esasına yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekilinin ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz taleplerinin reddine; ancak:
    1136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000 TL vekalet ücretinin hazineden alınıp sanığa verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3-Sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen hükümlere yönelik sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde ise;
    Sanıklara yüklenen "Resmi belgede sahtecilik" suçunun, 5237 sayılı TCK"nin 204/1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 09.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.