(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/32096 E. , 2020/8260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ... Belediyesince ihale edilen çöp toplama ve temizlik işlerini yaptığını, müvekkilinin 15.03.2002-15.09.2014 tarihleri arası davalı işverenlikte çalıştığını, mili bayramlarda ve genel tatillerde çalıştığını, dini bayramlarda ise iki gün izin kullanıp geri kalan günlerde çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, emekliğe hak kazanması sebebiyle iş akdini haklı olarak feshettiğini ancak yasal işçilik alacaklarını talep etmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai ücreti alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının ... personeli sayılması gerektiğini, ve müvekkili şirketin işveren olarak sorumluluğunun bulunmadığını, ... ile müvekkili şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşmeden kaynaklanan işçi teminine yönelik ilişki olduğunu ve bu nedenle de davalı şirketin kıdem tazminatından sorumlu olmadığını, davacının 13.09.2015-16.09.2015 tarihleri arası izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediği için iş akdinin 4857 sayılı İş Kanununun 25/2-g maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere göre, bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.
Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının beyanlarına göre, davacının haftanın altı günü 05:00-18:00 saatleri arasında çalışıp 1,5 saat ara dinlenme yaptığı ve haftada toplam 69 saat çalıştığı, bu surette 24 saat fazla çalışması bulunduğu ve dini bayramların 2 günü dışındaki ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Ne var ki bu hesaplama dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dosya içeriğinde bazı dönemlere ilişkin davacının çalıştığı günleri ve işe giriş-çıkış saatlerini gösteren puantaj cetvellerinin bulunduğu, bunlardan sadece bir kısmının imzalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda imzalı puantaj kayıtları bulunan bu dönemler bakımından davacının imzasının bulunduğu giriş-çıkış saatleri tespit edilerek günlük ara dinlenmesinin düşülmesi, sonrasında fazla mesai yapılıp yapılmadığı, ulusal bayram ve genel tatil gülerinde çalışıp çalışmadığı incelenerek buna göre hesaplama yapılmalı, yazılı kayıtlara göre çalışma süresi hesaplanacağından bu dönem bakımından hakkaniyet indirimi yapılmamalıdır.
Diğer yandan davacı tanıklarından ... beyanına göre husumetli olup beyanına ihtiyatlı yaklaşılmalıdır. Davalı vekilinin diğer tanığın da husumetli olduğunu beyan etmesi karşısında, bu tanığın da davalı işverene karşı açmış olduğu davasının bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve husumetli olduğunun anlaşılması halinde husumetli tanık beyanlarına itibar edilemeceği gözetilerek, imzalalı puantaj kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.