
Esas No: 2013/16721
Karar No: 2014/1664
Karar Tarihi: 10.02.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/16721 Esas 2014/1664 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2012/172-2013/439
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.06.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının şufa hakkını kullanmayacağına ilişkin söz verdiğini, tapuda gösterilen satış bedelinin düşük olduğunu, daha yüksek bir bedelle satın alındığını, fiili taksim bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut olaya gelince, davalı vekili cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazlarda fiili taksim savunmasında bulunmamış ise de, 18.03.2013 tarihli dilekçesinde fiili taksim iddiasında bulunulduğuna göre bu konuda davalıya delillerini sunması için mehil verilmesi, delil bildirildiği takdirde toplanması, varsa davacı delillerinin de toplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranı iadesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.