Kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/34086 Esas 2011/2738 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/34086
Karar No: 2011/2738
Karar Tarihi: 15.02.2011

Kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/34086 Esas 2011/2738 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Özalp Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 20/04/2007 tarihli 2007/30 numaralı karar incelenmiştir. Sanıklar N.H. ve V.H. hakkında verilen beraat kararının 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle bozulmasına karar verilirken, sanık S.H. hakkında ise doktor raporları ve mağdurların ifadeleri doğrultusunda yaralama suçu sabit görülmesine rağmen, kullanılan borunun silah sayılıp sayılmayacağı tartışmasının eksik incelenerek hüküm kurulduğu belirtilmiş ve karar bu nedenle bozulmuştur. Kanun maddesi olarak 765 sayılı TCK'nun 102/4. maddesi ve CMUK'nun 322. ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri gösterilmiştir.

2. Ceza Dairesi 2009/34086 E. , 2011/2738 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 2 - 2007/189771
MAHKEMESİ : Özalp Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/04/2007
NUMARASI : 2007/30
SUÇ : Kasten yaralama

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanıklar N.. H.. ile V.. H.. hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Sanıklara atılı kasten yaralama suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev"i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4.maddesine göre hesaplanan 5 yıllık zamanaşımının sanık V.. H.."in 10/11/2005, sanık N.. H.."in 07/12/2005 olan sorgu ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla hükümlerin BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK.nun 223/8.maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
2-Sanık S.. H.. hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde,
Mağdurlar M.. Z.. ile M.A.Z.."in hazırlık aşamasındaki ifadeleri ve mağdurların yaralandığını gösteren doktor raporlarına göre, sanığın mağdurları yaraladığının sabit olduğu anlaşıldığı, ancak yaralamada kullanıldığı iddia edilen demir borunun silahtan sayılıp sayılmayacağının tartışılması gerektiği bu nedenle eylemde kullanılan borunun niteliği taraflardan sorulup tespit olunarak borunun silahtan olmadığı kabul edildiği takdirde, mağdurların şikayetten vazgeçtiği dikkate alınarak sanıktan vazgeçmeye karşı diyecekleri sorularak bu sonuca göre karar verilmesi, eylemde kullanılan borunun silah kabulü halinde ise mağdurların şikayetten vazgeçmesi sonuca etkili olmayacağı dikkate alınarak sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.