18. Ceza Dairesi 2015/17743 E. , 2016/7210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... müdafii, katılan sanık ...
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen şikayetçi sanık ..."nun 25.07.2012 tarihli duruşmada sanık ... Şahin"den şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtmesine karşın, ilk derece mahkemesince karara bağlanmamış ise de, temyiz dilekçesinin kapsamı gözetilerek, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçi sanık ..."nun"nun davaya katılmasına karar verilerek dosya görüşüldü:
1- Sanık ..."ın tehdit suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Diğer hükümlere yönelik temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanıklar Hasan ve Nevzat"ın hakaret suçlarının mağdurun görevi dolayısıyla işlenmesi karşısında tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeksizin yapılan incelemede,
a- Sanık ... Şahin"in yaralama suçu hakkında verilen kararın incelenmesinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK "nın 25/1. maddesine göre CMK"nın 223/2-d. maddesi uyarınca yaralama suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken CMK "nın 223/4-b. madde ve fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi,
b- Katılan sanık ..."nun yaralama, tehdit ve hakaret eylemleri ile sanık ..."ın hakaret eyleminden kurulan hükümlerin incelenmesinde;
1- Hakaret suçunun aleni bir yer olan kalabalık sayıda kişinin bulunduğu sırada içkili lokantada işlenmesine rağmen, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
2- TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve aynı Kanunun 3. maddesindeki “fiilin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi ilkesi” çerçevesinde somut olay açıkça irdelenerek, temel cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden, dosya içeriğiyle uyumlu olmayan "suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman," gibi maddedeki bazı ibarelerin tekrarlanması suretiyle, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak ve hakkaniyet ölçülerine uyulmayarak fazla ceza tayini,
3- Adli sicil kaydına göre birden fazla sabıkası bulunan mükerrir sanık ... hakkında, hangi ilamın tekerrüre esas alındığının denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilmemesi,
4- TCK"nın 53/l-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmemesi ve aynı Kanunun 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve, katılan sanık ..."nun temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.